İsmet Vehit Güney galerisinin bir bölümünün, spor salonu sahibine devredilmesi tam anlamıyla bir saçmalıktır.
Bu hükümetten zaten başka bir şey beklenmezdi, beklenemezdi demek teslimiyettir, neme lâzımcılktır.
Bu hükümet evet saçmalamıştır ve fakat ürkütsen sayılmayacak kadar çok olan ‘ sanatçılar’ ve örgütümsüleri ,arasından hangi ünlü, meşhur çok çokk tıklı ‘sanatçı’ İsmet Vehit Güney galerisinde sergi açmıştır örneğin son üç yılda.
Resim, müzik öğretmenliği yaptıkları yıllarda, emekli olmazdan önce okullarımızda sanat dersleri üçüncü kalite ders haline getirilirken, felsefe dersleri tamamen müfredattan def edilirken gık çıkarmamış olmanın da az buz değildir payı bu giderek cahillleşme, cehalete pirim verme düzeninde.
Desem ki sanat yazgıdır sanatçının kendi alnına sesle sözle, renkle ışık gölge benekle çamurla taşla tunçla yazdığı kazıdığı.
Ve eklesem sanat yazgısının kendi elleriyle alnınıza yazsaydınız, okullardaki bahçeler teneffüslere çıkan öğrencilerin elinden alınıp da, sizin ve meslektaşlarınızın otomobilleri için oto park haline getirilmesi o kadar kolay olur muydu yapamazsınız deseydiniz.
Otomobilleriniz vardı ve öğrencilerin oyun alanları.
Otomobillerinizin rahatını seçtiniz çocukların oynamasından çalarak.
Esentepe ilkokulunda sergi açmak önemsizdi size ve fiyakalıydı Güney Kıbrıs’ta, Paris’te İstanbul’da sponsorlar finansı ile açmak.
Fiyakayı seçtiniz öğrencileri ve halkı değil.
Çok mu zordu, İsmet Vehit Güney galerisinde sergilerin biri bitmeden diğerini diğerini açmak, galerinin olduğu sokağı gün 24 saat sanat etkinlikleri ile şenlendirmek. Yapmadınız lafazanlığını yapıyorsunuz.
Öyle yapsaydını,z ne o aç gözlü spor saloncusu göz koyardı oraya ne de onaylamışsa bakan onaylayabilirdi çünkü orda hayat olacaktı sanatla birlikte.
Yapmadınız çünkü fiyakalı değildi,
İğneyi batırdım kendime kendimize
Çuvaldız ey hükümet size.
Yaptığınız, yapmak üzere olduğunuz saçmalığın hiçbir mazereti, bahanesi olmaz olamaz.
Yanlış yapıyorsunuz yanlışın da ötesinde saçmalıyorsunuz.
Resimler heykeller şiirler oy vermezler ve fakat tanıklık ederler yazdıkları tarihe, çoğu zaman da sanığı olurlar saçma sapan düzenlerin