Akansoy: “Çözüm sürecinde Kıbrıslı toplumların iradesi belirleyici olmalı" Akansoy: “Çözüm sürecinde Kıbrıslı toplumların iradesi belirleyici olmalı"

Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) 14. Aksakallar Konseyi Toplantısı, Özbekistan'ın Semerkant şehrinde gerçekleştirildi.
Özbekistan Aksakalı Sadıkcan Turdiyev’in ev sahipliğinde düzenlenen toplantıya TDT Aksakallar Konseyi Başkanı Binali Yıldırım (ortada), Azerbaycan Aksakalı Hasan Hasanov, Kazakistan Aksakalı İkram Adırbek, Kırgızistan Aksakalı Medethan Şerimkulov, gözlemci üye olarak da KKTC Aksakalı Tansel Fikri, Macaristan Aksakalı Attila Tilki ve Türkmenistan temsilcisi Recep Bazarov ile TDT Genel Sekreteri Kubanıçbek Omuraliyev ve Türk Akademisi Başkanı Şahin Mustafayev katıldı.
TDT’nin resmi açılış toplantısında KKTC adına konuşan Tansel Fikri,  “Kıbrıs Türk Halkına karşı topyekun, ve ciddi bir soykırım tehlikesi karşısında Türkiye, 20 Temmuz’da Barış Harekatı KKTC‘nin bu günkü meşru sınırlarını ve coğrafyasını Kıbrıs’ın toprağına, tarihine ve coğrafyasına asla silinmeyecek bir şekilde kazmış ve kökleştirmiştir.” Dedi.
Tansel Fikri konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bugün Ortadoğu’da yaşanan trajik kanlı olaylar, kıyım ve vahşet değişik ölçüler içinde 1963-74 yılları arasında Rum-Yunan kanadı tarafından  Kıbrıs Türk Halkına reva görülmüş ve Türk ve Rum halklarının eşit siyasal kimliğine dayalı yegane meşru ortak Kıbrıs Devleti bizzat Makarios ve Grivas yönetimindeki Rum siyasal ve askeri kadroları ve onların yönetimindeki EOKA terör çeteleri tarafından yıkılarak Kıbrıs Türk Halkı 21 Aralık 1963 yılından 1974 Türk Barış Harekatına kadar geçen dönemde tarifsiz acılara, ambargolara, baskı ve zulme mahkum edilmiştir.
Halkımız Atlılar, Sandallar ve Taşkent köylerimizde topluca katliama tabi tutulmuşlardır. Bu köylerdeki toplu mezarlarımız insanlık tarihinin vahşet sayfalarına bir yenisini eklemiştir. 103 köyümüzden göçe zorlanan, Ada sathında Türk Halkına karşı tarihi boyutlarda açık ve pervasız soykırım suçu işleyen Rum-Yunan kanadına karşı BM Güvenlik Konseyi, ne yazık ki hiç bir yaptırım uygulamamıştır.
Makarios yönetimine karşı 15 Temmuz 1974 Yunan Cuntasının darbesi, bir yandan  Kıbrıs’ta devlet meşruiyeti ile anayasal düzeni tamamen ortadan kaldırması yanında Kıbrıs Türk Halkına karşı topyekun, ciddi bir soykırım tehlikesi karşısında Türkiye 20 Temmuz’da Barış Harekatı ile Kıbrıs’ın üçte birine tekabül eden Kuzey hattında KKTC‘nin bu günkü meşru sınırlarını ve coğrafyasını Kıbrıs’ın, toprağına tarihine ve coğrafyasına asla silinmeyecek bir şekilde kazmış ve kökleştirmiştir.
Bugün TDT üye kardeş ülkeler, Türk Dünyası adına bu tarihi haklılığımızın uluslararası alanda teslim edilmesinde, hak ve adalet yolunda gerekli adımları cesaretle atıp KKTC’nin uluslararası alanda tanınma bayrağının yükseklerde dalgalandırılmasına öncülük edeceklerine inanıyor, hepinizi hürmetle selamlıyorum.”

Editör: Mehmet Kasimoglu