Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Türk Devletleri Teşkilatı’nın (TDT) KKTC'nin haklı davasına ve haksız izolasyonların kaldırılmasına vereceği desteğin önemini vurguladı.
Rum Yönetimi ile dost ülkelerinin Kırgızistan'da düzenlenen TDT Devlet Başkanları Konseyi 11. Zirvesi'ne KKTC'den katılım olmaması için  girişim yaptığını söyleyen Tatar, "Ama bütün bu engellemelere rağmen haklı yerimizi aldık.” dedi.
Kırgız Cumhuriyeti'nin başkenti Bişkek'te gerçekleştirilen TDT Devlet Başkanları Konseyi 11. Zirvesi'ne katılan Tatar, temaslarını tamamlamasının ardından bu sabah yurda döndü.Cumhurbaşkanı Tatar, Kırgızistan dönüşünde Ercan Havalimanı’nda basın toplantısı düzenleyerek temasları hakkında bilgi verdi.

Sürücülerin dikkatine… Tatlısu-Geçitkale Anayolu’nda toprak kayması Sürücülerin dikkatine… Tatlısu-Geçitkale Anayolu’nda toprak kayması

-"Katılımımız tarihi öneme sahip"
Zirve'nin resmi bir toplantı olduğunu ve KKTC adına orada bulunmaktan mutluluk duyduğunu kaydeden Tatar, bu katılımın  tarihi öneme sahip olduğuna dikkat çekti.
"KKTC'nin Türk dünyasına büyük katkıları olabilir"
Zirve'de Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov'un onur konuğu olarak KKTC’yi temsil etmenin mutluluğu içerisinde olduğunu kaydeden Tatar, TDT'nin bir parçası olarak KKTC'nin Türk dünyasına büyük katkıları olabileceğini ve bu yönde büyük bir potansiyele sahip olduğunu söylediğini kaydetti.
Doğu Akdeniz’de Türk Dünya’sının hakkını, hukukunu savunabileceklerini, ileride Doğu Akdeniz'de yaşanacak ciddi  dönüşümlerde KKTC'nin havalimanı ve limanlarıyla katkı sağlayabileceğini dile getiren Tatar, "Gerekse Doğu Akdeniz'deki enerji boyutuyla Türk Dünyası’na büyük katkılarımızın olabileceğini ve bu anlamda büyük bir potansiyele sahip olduğumuzu orada ifade ettim.” diye konuştu.
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın konuşmasında “Türk Devletleri Teşkilatı’nın Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin gelişmesine, kalkınmasına ve dünyadaki haklı yerini almasında büyük katkısı olabileceğini” ifade ettiğini aktaran Tatar, Kıbrıs’ta bir anlaşmanın müzakere yoluyla ancak egemen eşitlik ve eşit uluslararası statü ile olabileceğini anlatma fırsatı bulduklarını kaydetti.
KKTC'nin Özbekistan’da 2022’de alınan kararla Türk Devletleri Teşkilatı’nın gözlemci üyesi olduğunu hatırlatan Tatar,
Kıbrıs’ta iki devlet ve iki halk olduğunu, Kıbrıs Türk halkının Kıbrıs’ın asli unsuru olduğunu ve KKTC'nin  Doğu Akdeniz’de stratejik bir noktada bulunduğunu belirtti.

- “KKTC Türk Dünyası’na katkı yapacak potansiyelde”
KKTC’nin sahip olduğu güç ve kapasiteyle Türk Dünyası’na katkı yapacak potansiyelde olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Tatar, KKTC’nin 50 yılda çok büyük aşamalardan geçtiğini, ülkedeki 3 üniversitenin dünyadaki ilk bin üniversite arasında yer aldığını vurguladı. Tatar KKTC'nin  turizm,  tarım ve  hizmetler sektöründeki potansiyeline de dikkat çekti.
Türk devletleri arasındaki ticari bağların geliştirilmesinin ekonomik potansiyelin artırılmasına fayda sağlayacağını dile getiren Tatar, "KKTC’nin bütün bunlara hazır olduğunu paylaşma fırsatı bulduk.” dedi.
Kırgızistan'da Kıbrıs Türk halkının haklı davasını, kardeş devlet başkanları ve Cumhurbaşkanlarıyla  paylaştıklarını, süreci değerlendirdiklerini kaydeden Tatar, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Tek cumhuriyet, egemenlik, vatandaşlık ve tek kimlik gibi kavramlarla Kıbrıs Türk halkını asimile edecek, Türkiye Cumhuriyeti ve Türk Dünyası ile bağlantımızı kopartacak bir anlayışla o süreçlerin yürütüldüğünü, dolayısıyla yeni bir sayfanın açıldığını ve Kıbrıs’ta iki devletli bir çözümü savunduğumuzu, onlarında desteğiyle hakkımızı ve hukukumuzu kazanmamız, bizlerin en doğal hakkı olduğunu çeşitli boyutlarıyla değerlendirme fırsatı buldum.”
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi'ni ziyaret ettiklerini ifade eden Tatar, oradaki konuşmasında Kırgızistan ile KKTC arasındaki bağların kendileri için çok önemli olduğunu aktardığını ifade etti.
Tatar, Erdoğan, Caparov ve ziyaretinde kendisine eşlik eden YDP Genel Başkanı, Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı’ya da teşekkürlerini iletti.

Editör: Mehmet Kasimoglu