AİHM de Rumların açtığı mal tazmin davalarının Türkiye’ye maliyeti yüz milyon euroyu aşmış.
Az sayıda da olsa KKTC yurttaşları arasında bu habere sevinenlerin varlığını bir kenara koyalım.
Türkiye’nin tazminat ödemek zorunda kaldığı, kalacağı taşınmazlar, benim senin onun, öbürünün içinde oturduğu evler, tarım yaptığı araziler, fabrika kondurduğu topraklardır.
Sorun ertelenemeyecek, bize ne denilemeyecek bir sorundur.
Türkiye bu tazminatları Kıbrıs Türk halkının rehabilite edilmesi, edilebilmesi için ödemek zorunda kaldı, kalıyor, kalacak.
Biz KKTC hükümetleri olarak, iskan topraklandırma ve rehabilitasyon konularında berbat öngörüsüz politikalar mı izledik.
Evet, öyle. Şu anda mecliste temsil edilen bütün partiler bu berbat, öngörüsüz politikaların uygulayıcıları oldu, halk da oy vericileri, şak şakcıları.
Tam da bütün partiler ve onların üyeleri, sempatizanları, oy vericileri ve şak şakcıları, kendi kendimize yetmeliyiz dediği bu günlerde, KKTC meclisi, Cumhurbaşkanı, Başbakanı, hükümeti, partileri ve halkın bizatihi kendisi, ödenecek bu tazminatların hiç olmazsa belli bir miktarını üstlenmeli ve kendi kendine yetme arzusunda samimi olduğunu göstermek gibi bir boyun borcu ile karşı karşıyadır.
Belki bir yurt edinme vergisi, barem 14 ün üzerinde maaş çekenlerden belli bir yüzdelikle, ve sendikal menfaatlerden bu amaçla kullanılmak üzere feragat etmek ( bayram parası, elbise parası, yolluk vs ile 13 maaşların hiç olmazsa yüzde yirmisi vs )
Yıllardır ne haldedir diye hiç düşünmediğimiz mal tazmin komisyonumuz da eğer acil ve doğru tedbirler almazsak işlevsiz kalacak ve böylece AİHM deki tazminat davalarında büyük artış yaşanacaktır ve biz bütün partilerimizle, hayati hale gelen sorunlarla değil birbirimizle uğraşmayı siyaset eylemek sanıyoruz.
Hangi GÖRÜŞSÜZLÜKTE VE MASGARALIKTA isterse olsun bütün partilerimiz, bir an önce kendilerine çeki düzen vermelidir eğer bunu yapmazlarsa, ne millici lafazanlığı, ne emekçi hamaseti, ne barışçılık piyesi ne de anavatancılık skeçleri işe yaramayacak ve kaptan köşkündeki partiler, bu salaş gemiyi batıranlar olarak tarihte yerlerini alacaktır