Türkiye Cumhuriyeti (TC) Lefkoşa Büyükelçisi Yasin Ekrem Serim, Türk Mukavemet Teşkilatı’nın (TMT), Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) belkemiği olduğunu vurguladı.
KKTC’nin tanınacağına ve uluslararası arenada hak ettiği yeri alacağına inanç belirten Serim, zorlu sınamalar karşısında KKTC ve TC’nin tek vücut olması gerektiğini söyledi.
Büyükelçi Serim, KKTC’deki gazi ve yakınları için çalışma başlattıklarını da açıklayarak, protokol taslağının hazırlandığını, kısa zaman içerisinde duyurusunun yapılacağını kaydetti.
TC Lefkoşa Büyükelçisi Yasin Ekrem Serim, Kıbrıs TMT Mücahitler Derneği’ni ziyaret etti. Dernek Başkanı Celal Bayar, Serim’i kapıda karşıladı.
Kıbrıs TMT Mücahitler Derneği Mücahitler Sitesi’nde yer alan ziyarette, Dernek Yönetim Kurulu Üyeleri, Onur ve Denetim Kurulu Başkanları da hazır bulundu.

Kamuda örgütlü 5 sendika Başbakanlık önünde ortak açıklama yaptı Kamuda örgütlü 5 sendika Başbakanlık önünde ortak açıklama yaptı

-Serim
TC Lefkoşa Büyükelçisi Yasin Ekrem Serim ziyarette yaptığı konuşmada, “Biz sizin emrinizdeyiz” diyerek, Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçisi olarak Dernek Yönetim Kurulu ile bir arada olmaktan onur duyduğunu belirtti.
Hayatının bir bölümünü KKTC’de geçirdiğini hatırlatan Serim, burada yaşanmışlıkları, anıları olduğunu ifade ederek, “Doğal olarak buraya yabancı bir insan değilim. Her bir kurumu aşağı yukarı tanıyorum” diye konuştu.
Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçisi olarak KKTC’de göreve başlamanın büyük bir onur olduğunu dile getiren Serim, “Sorumluluk tabi ki çok yüksek onun bilincindeyim, bu sorumluluğu elimden geldiğince inşallah layıkıyla yerine getireceğime, onun için çabalayacağıma şüpheniz olmasın” dedi.
“TMT bugünkü KKTC’nin belkemiğidir” vurgusu yapan Yasin Ekrem Serim, TMT’nin, Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’na kadar teşkilatlanmış bir yapının da aynı çerçevede belkemiği olduğunu söyledi.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin aydınlık yarınlara emin adımlarla yürüdüğünü vurgulayan Serim, “TMT’nin kuruluşunda da buna inanmayanlar olmuştu, bugün Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’na kadar güvenlik konseptini oluşturan bir yapıya büründü. Aynı çerçevede KKTC de inşallah ileride tanınacaktır, hak ettiği uluslararası arenada yerini alacaktır. Buna inancımız tamdır” dedi.
Adadaki Türkleri yok etmek isteyen EOKA zihniyetli örgütün hala yaşadığını, yok olmadığını, bugün Güney Kıbrıs Rum Yönetimi kapsamında faaliyetlerini yürüttüğünü dile getiren Serim, Türkiye Cumhuriyeti olarak her zaman olduğu gibi gelecekte de KKTC’nin her alanda yanında olmaya devam edeceklerini kaydetti.
Birlik ve beraberliğin her zamankinden daha önemli olduğunu vurgulayan TC Lefkoşa Büyükelçisi Serim, zorlu sınamalar karşısında KKTC ve TC’nin tek vücut olması gerektiğini söyledi.

-KKTC’deki gazi ve yakınları için çalışma...
Türkiye Cumhuriyeti’ndeki gaziler ve yakınlarının yararlandığı ayrıcalık ve faydalardan aynı çerçevede KKTC’deki gazi ve yakınlarının da yararlanması konusunda bir çalışma başlattıklarını açıklayan Serim, protokol taslağının hazırlandığını ve üzerinde çalışıldığını belirtti. Büyükelçi Serim, kısa zaman içerisinde bunun duyurusunun yapılacağını kaydetti.

-Bayar: “Rum’un bugünkü çabası bizi anavatandan koparmaktır”
Kıbrıs TMT Mücahitler Derneği Başkanı Celal Bayar ise konuşmasına, “Şimdiye kadar büyükelçilerimiz göreve başladığı zaman başarı dileklerimiz için biz ziyaret ediyorduk fakat ilk defa sizler, ‘Biz onlara gidelim' demişsiniz. Bundan büyük bir heyecan ve gurur duyduk” diyerek, başladı. Bayar, şahsı ve Dernek Yönetim Kurulu adına Serim’e teşekkür ederek, yeni görevinde başarılar diledi.
Mukavemetçi mücahitlerin gazi sayılması için karar alındığını, gerekli çalışmaların yapıldığını ifade eden Bayar, bunun kendilerini mutlu ettiğini dile getirdi. Milli varoluş tarihinin okullarda ders olarak okutulması gerektiğini belirten Bayar, bunun için her kademede öneriler sunduklarını söyledi.
“Karşıdaki düşmanlık açıkça görülmektedir” diyen Celal Bayar, “Famagusta” adlı yapımın düşmanlığın bitmediğini gösterdiğini kaydetti. Rum tarafının durmadan silahlandığını dile getiren Bayar, askerden çıkanların silahıyla terhis olduğunu ifade ederek, “Bu niçin? Kimin için? Bu kadar aşırı silahlanma niye? Demek ki bu dava bitmemiştir” dedi.
Anavatan Türkiye Cumhuriyeti’nin, “Kıbrıs milli davadır” söyleminin kendilerine büyük bir cesaret verdiğinin altını çizen Celal Bayar, Türk Mukavemet Teşkilatı olarak milli mücadeleyi sürdürürken hep anavatana güvendiklerini, anavatanla beraber yürüdüklerini söyledi.
“Rum’un bugünkü çabası bizi anavatandan koparmaktır” diyen Bayar, “İki toplumlu faaliyetler, Avrupa Birliği yardımları, ‘dünya vatandaşı olacağız’ gibi söylemler bize sunulan birer havuçtur” dedi. Batı Trakya, Gazze, Balkanlar ve Girit’te yaşananlara işaret eden Celal Bayar, şunları dile getirdi:
“Bunların niyeti hiçbir zaman değişmemiştir. Yıllarca bizi görüşme masasına mahkum ettiler ve bu arada Avrupa Birliği üyesi oldular, büyük avantajlar sağladılar… 20 Temmuz 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı’ndan sonra biz egemen olduk, özgür olduk, devletimize sahip olduk. Bu, anavatanımızın savaşı göze alarak, her türlü çıkmazı göze alarak gerçekleştirdiği bir harekâttır.”
Barış Harekâtı’nın yalnız Kıbrıs Türkü’ne değil, Rumlara, Yunanistan’a ve bölgeye de barış getirdiğini vurgulayan Bayar, 50 yıldır adada barışın hüküm sürdüğünü vurguladı. Barışın kahramanının Türk Silahlı Kuvvetleri, Güvenlik Kuvvetleri, Barış Kuvvetleri olduğunu ifade eden Bayar, “Biz barıştan yanayız ama Rum’un niyeti bizim belirttiğimiz barış değildir” dedi. Celal Bayar, Kıbrıs’ta çözümün Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliğine bağlanmasının da hatalı olduğunu ifade etti.
TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve KKTC hükümetinin iki eşit egemen devlet temelinde bir çözümü öngördüğüne işaret eden Bayar, buna karşın Ana Muhalefet partisinin hala federasyon üzerinde hareket etmesinden büyük bir üzüntü duyduklarını dile getirdi.
KKTC’nin iktidarı ve muhalefetiyle birlik olması gerektiğini kaydeden Bayar, “Anavatan- yavru vatan birlikteliğinde mutlu bir çözüme ulaşabiliriz. Bu çözüm de KKTC’nin yaşatılmasıdır, tanıtılmasıdır” dedi.

Editör: Mehmet Kasimoglu