Vatan toprağın kara bağrında
Sıra dağlar gibi yatanlarındır ’’ demişti şair.
Şair bunu yazdığı için şehit olmadı kimse, ve fakat yüzlerce şehit olunca yazıldı bu şiir ve benzerleri.
Her fırsatta hatta fırsat yaratarak bu şiiri örnek / ibret gösteren zatlara küçük bir hatırlatma. Halkımız direniş yıllarında hiç kimseden, hiçbir siyasiden emir ya da ikaz almadan ve hatta çoğu zaman siyasilerin yanlışlarına rağmen direnmişlerdir ve direniş top yekûn halk olarak yapılmıştır. Mücahittik hepimiz.
Şimdi artık bir vatan var ve bu vatan toprağında siyaseti meslek haline getirenlerin ilk ve acil hayati görevi, toprağı vatan yapan şehitlerin geride bıraktıkları halkın yüzünü güldürmek, onları ele güne muhtaç etmemektir.
Yüz yılı aşan bir süreç içinde hürriyet ve bağımsız devlet için direnerek toprağı vatan yapanları, ancak ve yalnız beceriksiz donanımsız siyasetçiler ve onların siyasi olduğuna inanarak yaptıkları sanılan ayak oyunları, manevraları aç ve açıkta bırakabilirdi.
Ne yazık ki büyük hayaller ve umutlarla kurulan KKTC devleti siyasetin ne olduğunu bilmeyen, liyakat denen şeyden habersiz olan, halkın geçimini değil kendi seçimlerini ön planda tutanlarca bu günkü hale sokulmuştur.
1974 yılından beridir siyasi ve ekonomik gelişmelerin sorumlusu olan siyaset erbabının toplaştığı, siyasiymiş gibi yapılan ve fakat aslında hiç te öyle olmayan bir yapının içinde debelenmekteyiz.
Ve daha da kötüsü şu ki hükümet olma olanağını ellerinde tutanlar sayesinde bu debelenme sürecinin görünür bir gelecekte sonlanacağı yok.
Bir birlerine ayak oyunu ve siyaset madrabazlıkları yapan kadrolar sayesinde geçinme derdi her geçen gün daha da derinleşmekte ve giderek kâbusa dönüşmektedir.
Toprağın kara bağrında sıra dağlar gibi yatanların kemikleri, hükümet olanların yaptıkları ile sızım sızım sızlamaktadır.
Bu halkın, Kıbrıs Türk halkının siyasetçilerden alacakları her hangi bir ‘‘ milliyetçilik dersi yoktur.’’ Tam zıddı olarak, şu ya da şekilde konjonktür gereği vekil seçilenler / atananlar, hükümet olanlar / ya da hükümet oldurulanların bu halktan / Kıbrıs Türk halkından yurtseverlik / vatanseverlik dersleri almaya çok ihtiyaçları vardır.
Zırt pırt kürsülere çıkıp, mikrofon ve ekran buldukça bayrak ve şehit kanları hamaseti yapanlar, taslayanlar bir an önce anlamalıdırlar ki, yarınlar içi boş hamaset ile kurtarılamaz kurulamaz.
Bir halk gülüyorsa gülmek gülmek olur der ya şiir.
Şair de diyor ki.
Yapamazsanız ki yapamıyorsunuz bırakıp gidin, emekli ikramiyesi ve maaşları neyinize yetmez.
Halkın daha iyi günler için size ihtiyacı yok.
Yeter artık KKTC’ne takoz olduğunuz.
Gün ve yarının şiarı ‘‘ toprak üstünde yaşayanlar mutlu ve huzurlu ise vatandır ’’ şiarıdır var mı anlayacak kapasiteniz