ÜRETİCİLER EYLEM HAZIRLIĞINDA

Ülkemizde her geçen gün , üreticiler için memleket, daha da kabusa dönüşmektedir .
Hoppala, nereden çıkardın ? demeyin .
Vallahi, ben çıkarmadım .
Haziran ayını, nerede ise yarıladık .
Valencia, halen ağaçta. Ayvasili mappurosu gibi sallanmakta .
Birçok dalında kalan ürüne de, sineğin vurması cabası .
Şubat ayı içerisinde , çok az bahçenin hasat yaptığı günlerde , hükümetler
Gibi, üreticiye bir de tabiat ana vurdu .
Vurdu dedi isek , sakın tokat vurdu anlamında algılanmasın .
Vallahi , goromilla kadar dolu vurdu, dolu .
Tarım Bakanlığı yetkilileri, gelip tespit yaptı .
Yapılan tespit, 2014 yılının ürünü için yapılmış .
Dolu vuran bölgelerdeki bahçeler için yapıla araştırma sonucu “ çok şükür
zarara rastlanmadı .” Çok az üretici ise, hasat yaptıkları için, zaten onların müracaatları kaale alınmadı .
Raporda, zarar, zararsız çıktı .
Dolayısı ile de , zarar ziyan ödenecek üretici bulunamadı .
Acaba hal böyle mi ?
Tabii ki böyle değil .
Bayağı , dolu hem 2014 ürününe zarar verdi hem de , ağaçlar yeni yeni çiçeklenmeye başladığından , dolu , açan çiçekleri de bitirdi .
Zarar, çift yönlü .
Fakat, Tarım Bakanlığına göre zarar, zerro, yani sıfır .
Narenciyede, ihracat politikalarının olmayışından dolayı , üretici ürününü ihraç edecek veya ihraç ettirecek merci bulamamakta . Bu konuda, muhatap bulmakta sıkıntı çekmektedir .
Doğrudan gelir desteği ile elektrik subvansiyonu ise süresi içinde ödenmemekte , günün koşullarına göre ödenecek miktarlar da komik rakamlar olarak kalmaktadır .
Bakanlık , tür değişikliği konusunda ise , üreticilere yeterli yardım ve katkıyı koymamaktadır .
Tek bir alım birimi olan Cypruvex kurumu ise yetersiz kalmakta , tüm ürünü alacak kapasitenin çok altında, alım yapmaktadır .
Aldığı ürün ise sadece sıkmaya gitmekte ve tek bir fiyat olarak işlem görmektedir .
Bir ton Valencia portakal ürününe biçilen değer, 300 TL ‘ dir .
Yani kiloya baliğ edersek , O.3 TL kilosu olur .
Bir narenciye üreticisi, faraza , 15 dönüm olan bahçesinden 50 ton ürün alsa alacağı para 50 x 300 = 15000 TL .
Ayni üretici , 15 dönüm bahçe için ortalama 8 ayda her hafta 350 ton su
verse , su fiyatı da ortalama ele alırsak 1 TL .
350 x 1 = 350 TL .
Ayda 350 x 4 = 1400 TL.
8 ayda :
1400 x 8 = 11 200 TL sadece bir dönem ödeyeceği su parası .
Sürme parası :
50 – 60 TL dönümü süren var .
50 TL koyarsak .
50 x 15 = 750 TL de sürme parası .
Bu yılda bir .
Bahçesini yılda iki kez süren varsa , bunun iki katını verecek .
Bu bahçenin, budanması yok mu ?
Elbette var .
Geçen yıl bir ağaç için istenen budama parası : 3.5 TL den 5 TL kadar .
3.5 TL olarak alsak .
15 dönüme yuvarlak rakam olarak 500 ağaç koysak :
500 x 3.5 = 1750 TL eder .
Senede iki kez, ilaçlama yapılırsa .
Yuvarlak rakam olarak alırsak toplam 2000 TL
15 dönüme, 6 Tank atıldığını farz edelim .
İki kez ilaçlama yapılırsa , 12 tank eder .
Her tank 150 TL olursa , 12 x 150 = 1800 TL .
Atılacak ilaç parasını ise, yuvarlak 2000 olarak koyalım .
Bunun yanında , bahçeye gübre vermek de gerekir .
Ortalama, ekonomiya gidilerek yapılırsa , ayda en az 1000 TL gübre parası ister .
Sekiz ay değil de, 5 ay gübre verin , etti mi 5000 TL .
Bu gübre , sadece ağaçları ayakta tutmaya yarayan bir destek olduğunu buradan belirteyim .
Randıman almak için , her ay en az 1000 TL ‘ ye gereksinim var .
Lastik toplama , lastik serme de dahil olursa, ortalama buna da 500 TL işçilik
parası verilir.
Yılda , en az 500 TL de ot ilacı için yapılan harcamayı da eklersek , minimum yapılan harcamalar ortaya çıkar .
Bütün bu harcamaları alt alta yazarak, bir toplayalım bakalım durum ne gösterecek ?
11200 TL su parası
750 TL sürme parası
1750 TL Budama parası

1800 TL İlaçlama parası .
2000 TL İlaç parası
5000 TL gübre parası
500 TL ot ilacı .
500 TL de işçilik
Tüm bunları topladığımızda ortaya çıkan rakam : 23 500 TL .
15 dönümlük bahçeden elde edilen 50 ton ürününün elde ettiği para :
15 000 TL .
Gider ise :
23 500 TL .
Gelir ve gider arasındaki açık :
8 500 TL .
Yaptığım harcamalar, inanın en düşük rakamlardan oluşur .
Buna rağmen durum bu .
Çiftçilerimizin de içinde bulundukları durum , narenciye üreticilerinden pek farklı değil .
Onların da, ciğerleri yanmış .
Yakılmıştır .
Üreticinin feryadına karşı duyarsız olan bu hükümete karşı , tüm üretici sektörlerine bağlı olan üreticilerin pek yakında , hepsinin ortak bir eylemi olacaktır .
Hükümet bu kesimlere karşı , kulaklarını kapamakla çok büyük hatalar yapmıştır .
Hükümete karşı yapılacak olan bu ortak eylem , hükümeti yerinden edebilir .
Çünkü, bıçak kemiğe dayanmıştır .
Hükümet, üreticiye kulaklarını tıkamıştır .
Gözlerini, kapamıştır .