Yanlış bakış

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, Yunanistan ve Avrupa Birliği (AB); uluslararası anlaşmalar ihlal edilerek Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin AB üyesi olmasından sonra “Kıbrıs sorununun Avrupai bir sorun olduğu ve Avrupa içerisinde kendi kuralları çerçevesinde çözülmesi gerektiği” şeklinde bir söylem geliştirdi.
Kıbrıs sorununun çözümü konusuna böylesi bir bakış kuşkusuz ki şaşı bir bakıştır. Böylesi bir bakışta konuyu saptırma ve istediği gibi yorumlama eğilimi vardır.
Konuya bu şekilde bakma eğilimine giren Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ne de Yunanistan’a da, AB’ye de naçizane bir şekilde sormak lazımdır.
Kıbrıs sorunu; Avrupa sorunu mudur, yoksa insanlık sorunu mudur?
Kıbrıs’ta Türk halkının ortaklaşa kurduğu devlette ortağının soykırım saldırısına uğramasına acaba ne demek lazımdır?
Böylesi bir insanlık sorunu karşısında gözlerini kapayanlar, olayı bilmezlikten gelenler, böyle bir şey olmamış gibi davrananlar konuya istediği yerden bakma hakkına sahip değildir.
Bakmaya kalkarsa da konuya doğru bir bakış açısı ile değil, yanlış ve şaşı bir bakış açısı ile bakar.

*

1963’te Rumların soykırım saldırısı ile başlayan Kıbrıs sorununa 1964’ten itibaren çözüm bulunması arayışları devam ediyor.
BM zemininde konuya çözüm bulunmasına çalışılırken AB, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ni bünyesine katmıştır.
Hem de AB, uluslararası anlaşmaları ve kendi kurallarını çiğneyerek bunu yapmıştır.
Niye?
AB, konu Avrupa’nın bir sorunu olmadığı halde bunu niye yapmıştır?
Sorunlu bir yeri niye bünyesine katmıştır?
Üstelik de BM çözüm planını reddettiği ve çözümden kaçtığı halde Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ni bünyesine niye katmıştır?
Konuya müdahil olmak için mi?
İnsanlık dışı olayları örtbas etmek için mi?
Türk halkına yapılan insanlık dışı uygulamaları unutturmak, Türk halkının haklarını ortadan kaldırmak için mi?
Konuyu BM zemininden çıkarıp, kendi bünyesine kaydırmak için mi?
Konuyu, Yunan çıkarları doğrultusunda etkilemek için mi?

*

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, Yunanistan ve AB; konuya o kadar yanlış ve şaşı bir bakış açısı ile bakıyor ki AB yetkililerinin referandum döneminde verdiği sözlerin dahi göz ardı ediyor.
O vaatlerden habersiz davranıyor.
AB yetkilileri; referandum döneminde, çözüme hayır diyen tarafın bunun bedelini ödemek zorunda kalacağını belirtmişti.
Yine AB yetkilileri evet diyen Türk tarafının açıkta soğukta bırakılmayacağını ifade etmişlerdi.
Türk halkı üzerindeki izolasyonların sona erdirileceğini belirtmişlerdi.
Ne oldu?
Çözüme hayır diyen Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, AB tarafından cezalandırılmadı aksine ödüllendirildi.
Çözüme evet diyen Türk tarafı ise ödüllendirilmedi.
Türk halkı üzerindeki insanlık dışı izolasyon uygulaması sona erdirilmedi.
Güney Kıbrıs, Yunanistan ve AB, Kıbrıs konusunda önce bu gerçeklere baksın ve konuya şaşı bakmaktan vazgeçsin.
Konunun AB konusu olmaktan çok insanlık sorunu olduğunu görülsün.
AB, Kıbrıs’a yanlış ve şaşı bakmayı yeğlemek yerine Türk halkına ambargo ve tecrit politikası uygulamasından vazgeçsin.