Yaşamı Seçmek

Öksüzdü, güçsüzdü desteksiz ve oldukça narindi bedeni, haddinden fazla da ipince idi...
Rüzgarın esintisine göre dört bir yana sallanan ve her an yere yığılacak gibi kendini hisseden küçücük, bir fidandı sanki.
En azından öyle hissetmekteydi kendini...
Her an basılıp ezilmek en büyük korkusuydu onun.
Böyle oluşunun tek sebebi yaşamı boyunca kendine arka çıkmış, en büyük yaşam desteği olan babasının beklenmedik bir zamanda veda etmesiydi hayata.
Artık onu hayatta tutan baba diyebileceği bir insan olmıyacaktı dünyasında.
Kuşkusuz bu kaybın telafisinin mümkün olamıyacağını anlamıştı kısa zamanda.
Ama hayatının bu büyük eksikliği nasıl giderilebilecekti.
Oluşan bu boşluk nasıl ve ne ile dolacaktı.
Gözünde gittikçe daha da büyüyen yaşam mücadelesinde desteksiz nasıl savaşabilecekti.
Kısaca bir babanın yeri nasıl dolabilirdi.
Yıllarboyu hayal ettiği umutlarının en çok güvendiği destekçisinin yokluğu nasıl telafi edilebilirdi.
Üstelik karar vermek için zaman da çok sınırlı.
Hayatın akışını durdurmak mümkün değil.
İnsan ilişkileri çok iyiydi seviliyordu da çevresi tarafından ne var ki bu elim durumdan sonra herkes etrafından çekilmiş bir ölüm sessizliğinde umutsuzca beyhude beklemekteydi.
Buna karşın, dünya eskisinden iki kat daha büyümüştü küçülmekte olduğunu hissetmekte olduğu sıralarda...
Bu devasa dünyada gittikçe küçülmeye mahkum bir cisme dönüşmüştü sanki.
Bu hızla arttıkça artan bu süreç, onda yok olma korkusunu artırmakta idi haliyle.
Haksız da değildi aslında!
Anlaşılır gibi olmıyan nedenlerle, yalnızlaşmıştı adam akıllı.
Ama silkinmekte gecikmedi.
İçten gelen esrarengiz bir dürtü sayesinde...
Yeni açmış gibi hissetmişti gözlerini dünyaya.
Kurtulması için bu ölümcül depresyondan ve devam edecekse yaşamına, çıkmalıydı bu karabasandan.
Aksi halde silinip bitecekti ortadan.
Eskiden baba olmadan yaşarken, adım bile atamıyacağını zanneden öksüz gariban, müthiş çıkışlarıyla ve gittikçe güçlenen kişiliği ile cesaret kazandı.
Artık dünya onsuz değildi.
Dünya ile birlikte o da anılacaktı bundan böyle.
O da aynen bunu yaptı.
Ben de varım dedi ve var olmasını başardı.
Varlığını devam ettirmeye hak kazandı müthiş çıkışıyla.
Hem hayallerini bile gerçekleştirebilecekti arkasına aldığı bu hava ile bundan böyle.