Köklenir önce.
Salar köklerini toprağa, yayılır derinleşir, kendinin eder toprağı, toprağın olur. Halleşirler.
Boy verir sonra yırtıp göğsünü toprağın inceden inceden.
Alır suyunu derinden boylanır dallanır budaklanır
Salar yapraklarını dallarına yeşillenir
Allanır morlanır çiçek çiçek şenliktir.
Ağaç işte.
Yerin yerlisi ve yeri yer eden, var eden suyu ışığı rüzgarı
Bal eden toprağı
Yar eden yeri.
Ağaç.
Yokken biz vardı o.
Varken o yoktuk hiçbirimiz.
Ağaç, kuş fotoğrafı çekilsin diye kestiğimiz, arsa olsun konut yapılsın diye içine memleketteki konutların yarısı boş iken hemde. Şöminelerde yakmak için kestiğimiz, ve tatbikat yapılacak diye yapılan top atışları ile yaktığımız.
Hes yapacağız diye, taş ocağı kuracağız diye, altın arayacağız diye binlerce yüz binlercesini kestiğimiz yok ettiğimiz ağaç, ağaçlar işte.
Ağaç .
Bizden çok önce var olan buralı olan ve burayı bura yapan hayat kaynağımız.
Ağaç köklü dallı yapraklı yemişli meyveli.
Ve biz odun yani, kütük ya da, kendini insan olduramamışlar