İnsanların sadece ecel ile ölecekleri bir dünya yaratılabilir mi.

İnsanların bunu görünür bir gelecekte başaramayacakları aşikâr. Hem kendileri buna hazır değiller ve hem de devletler buna izin vermez.

KKTC veya Andorra gibi  küçümen devletlerin bu olumsuzlukta payı yok, varsa bile çapları kadar.

ABD, Rusya, Almanya, Çin, İngiltere, Fransa gibi her ne demekse ‘ gelişmiş’ diye nitelendirilen devletler asla ve katiyen izin vermezler insanların sadece ecel ile ölecekleri bir hayatın kurulmasına, kurumsallaşmasına.

Kimi zaman‘ demokrasi götürüyoruz’ bahanesi ile, kimi zaman ‘insan hakları’ bahanesi ile canları çektikçe ekonomilerini düzeltmek amacı ile Akbaba leşe çöker gibi çökerler ülkelerin ve halkların üstüne.

Hiç şaşmazdır bu.

Birinci Cihan Harbi de İkinci Cihan Harbi de zamanlarının büyük şirketlerinin kârlarına kâr katmak için hakim oldukları devletler eliyle başlatılmış savaşlardır.

İkinci Cihan Harbinin Hitler’ini,  Musollini’sini, Göbels’ini biliriz de Krup şirketinin rolünü çoktan unutturdu insanlığa batı kaynaklı tarih dersleri.

Bilincinde miyiz, Nurnberg duruşmalarında itham edilen faşizm Nazizm değil özel kişilerdi, neden faşizmi yargılamadılar.

Kore savaşı ve aynı yıllarda dünyanın başına belâ edilen Gladio örgütlenmeleri, sözüm ona ‘ komünizme karşı’ yine sözüm ona insan hak ve hürriyetlerini batı standartlarında korumak ve kollamak içindi ve aralarında batının birinci ligine çıkamamış batılı devletler, ülkeler ve halkları olmak üzere az kan dökülmedi, az can alınmadı. İtalya’sından tutun da İspanya, Yunanistan, Türkiye Gladioları buna örnektir.

Beri yandan o zamanlardaki adı ile SSCB ve onun,  en az batının NATO’su kadar zalim ve işgalci olan Varşova Paktı’nın sözüm ona ‘devrim ihraç etme’ zihniyet ve siyasetleri yüz binlerce can kaybına yol açan iç karışıklıklarına ve kabileler – devletler arası savaşlara neden olmadı mı.

Kore,  SSCB için de en az ABD için olduğu kadar itibar ve güç gösterisi ve dahi işgal değil miydi, Afganistan işgali de bir başka örnek değil mi.

Az düşününce görülecektir ki dünyada en kârlı ticari sektörler silah, uyuşturucu, sex ve son yıllarda giderek payı artan endüstriyel sporlardır.

ABD’nde bir tek gün uyuşturucu ticaretinin hiç yapılmadığını düşünün, koca süper gücün patır patır döküldüğünü de göreceksiniz.

Bir milyon insanın aynı gün eroin-kokain krizine girmesine hangi sağlık sistemi dur deyip de tedavi verebilir, ya dünyada sadece bir hafta silah ticareti olmaz ise hangi süper güç hangi Güvenlik Konseyi daimi üyesi devleti ayakta kalabilir.

Hal böyleyken bile KKTC ve Andorra gibi devletlere düşen hayati,  görev hukuktan adaletten ayrılmamak ve her suç için adaleti gecikmeksizin devreye koyarak gerekeni yapmaktır.

Susurluk davası sonuçlandırılabilseydi ahh. Tarih başka türlü yazılabilirdi.