ABD nin Demokrasi sisteminde BAĞIŞLAR çok önemlidir.
Gereklilik halinde bir bakarsınız gereklilikten yarar sağlıyacak bireyler hiçbir makama baş vurmadan toplanırlar. Konuyu görüşurler.Gerekirse geçici bir dernek oluştururlar.
Aralarında tartışarak kaynak tesbit ederler. Nerelerden nasıl,neler yaparak amaçları için gerekli meblağı nasıl sağlıyacaklarını Süratla sağlarlar.Ve bekletmeden girişimlere başlarlar ...
Amerikada bağış kampanyası geleneksel bir yatırım türüdür.Ve kampanya organize etmek takdirle karşılanmaktadır. Gelelim bize. Diyelim ki bir okula mütevazı bir konser salonu yapılmasını çok arzu etti öğrenciler.
Sadece bu isteklerini okul idaresine bildirmekle yetinirler. Okul idaresi de benimserse bir yazışma silsilesi başlatır. Okulun bütçesi kısıtlı bu nedenlerle bir tasarıyı finanse edemez. İlgili daire ve Bakanlığa usulune uygun isteği bildirirler.
Bakanlık bitmiyen müzakereler yapar.. Sonra Maliyeye . Maliyeden Hazineye...sonra Bütçe Dairesine.Tabii zaman uzar....Uzar...uzar... Derken bütçe yılı sonlanır...Sil baştan... Sonra öğrenciler nerdeyse ihtiyaçlarını unuturlar...
Çoğu kez bu girişim zaman aşımına uğrar. İşte bu da bizim demokrasimiz. Hani yanmış, yok olmuş bir Tiyatro Salonumuz vardı ya bir tarihte.
Hala o bina yok... Bu memlekette havadan zengin olan tufeyli bir zengin zümresi var...Çoğu da devlete vergi de vernez yeterince.Ama halkı yolmaya gelince bu işlerin ustası kesilirler hatta öğunme yarışına girerler aralarında.İşte derim ki bu tufeyli veya hatırlı zengin zümre ara ara bağış şeklinde katkıda bulunsalar veya bağış kampanyalarına katılsalar özellikle eğiyim ve kültür amaçlı gereksinmelere hem devletin mali mükellefiyetlerini hafifletirler hem de bu cefakar ve vefakar halkımızı ihya etmiş olurlar.
Ama ne yazık ki maalesef bu tür hareketlenmeler ufukta görülmüyor... Hep devletten bekleme alışkanlığından Vazgeçmeye niyetimiz yok.