İhtiyaç nedir, insan neye ihtiyaç duyar.
Peki insanların, halkların milletlerin ve devletlerin ihtiyaçları nelerdir.
Örgüt ve partilerin ihtiyacını sormuyorum bile çünkü insanlığın örgütlere partilere ihtiyacı olmamalıydı.
Su en hayati ihtiyaçtır bütün canlılar için ve modern dünyada insanların en önemli ve hayati ihtiyacı olan su ne yazıktır ki canlı olmayan nesneler için de ihtiyaçmış gibi kabul edilerek milyonlarca canlıyı susuzluktan ölümlere mahkum ediyor yanlış yaşama biçimimiz.
En basit örnek olarak otomobillerin yıkanması için harcanan suyu örnek olarak söyleyebilirim.
Bir düşünün ne olur.
Kola gibi içecekler nasıl olur da ihtiyaç olarak kabul görür ve hatta İslam alemi için kutsal kabul edilen Ramazan aylarında oruç açmak için zeytinden bile öncelikli kabul edilir hale getiriliyor tv reklamlarında ve hiç de garip değildir ki İslam öğretisine büyük önem verdiği kabul ve iddia edilen RTÜK başkanı ve üyeleri bu türden reklamlara ONE MİNUTE demeyi düşünmediği gibi onları RTÜK’e atayan dini bütün erk de konu hakkında ağzını açıp da tek laf etmiyor.
Bir litre kola üretebilmek için beş litre su kullanıldığını dünyadaki bütün çevre örgütleri dile getiriyor, bu durumda dünyanın en önde gelen çok devletli şirketleri bütün canlılar için hayati bir ihtiyaç olan suyu kârlarını astronomik olarak katlamak için harcıyor.
Su kullanılması gereken hayati bir şeydir ve meşrubat sektörü suyu kullanmıyor harcıyor, ne için harcıyor daha fazla çok daha fazla kâr elde edip de halkların milletlerin ensesinde comburo oynamak için kullanıyor.
Şu habere bakar mısınız
‘‘Meşrubat ve ambalajlı su devi Coca-Cola’nın İzmir Kemalpaşa’daki tesislerinde yıllardır yaşanan bir gerçek geçtiğimiz günlerde yine gündeme geldi. Coca-Cola 1 milyon m3/yıl yeraltı suyunu devlete beş kuruş ödemeden çekiyor. İzmirli vatandaş suya neredeyse her ay daha fazla para öderken, dünyanın sayılı zengin firmalarından biri olan Coca-Cola’nın beş kuruş para ödememesi gerçekten akıl almaz bir durum. Bunun sadece bu şirkete veya salt İzmir’de değil, tüm ülkede pek çok sanayi tesisine devletçe verilen bir imtiyaz olduğunu da ekleyelim. Ancak ürünlerinin neredeyse tamamı su olan bir şirketin yaşam kaynağımızı bedavaya alıp, bundan büyük kazançlar elde etmesi gerçekten hepimizi ilgilendiren bir adalet meselesi. Üstelik biz suya bunca para öderken !’’
Olay sadece Türkiye’den ibaret de değildir. Haberin devamını okuyalım ‘‘Ambalajlı su ve meşrubat şirketleri özellikle Afrika ülkeleri, Orta Doğu ülkeleri, Hindistan ve Bolivya gibi kuraklıktan muzdarip yerlerde en temiz su varlıklarını tespit edip, kendileri için çekiyorlar. Yüzey sularının temiz olmadığı yerlerde yaşamın garantisi olan yeraltı sularını kullanıyorlar; tıpkı İzmir Kemalpaşa’daki Coca-Cola tesislerinin yaptığı gibi. Aynı şirket, Hindistan’da kuraklığın kol gezdiği Gujarat eyaletinde binlerce ton su çekerek, kullandığı suyun yaklaşık sekizde biri kadar da atık su üretiyor. İnsanlar artık içmeye, hayvanlarını ve tarlalarını sulamaya su bulamayıp, kentlerin yoksul semtlerine göç etmek zorunda kalıyor, yoksullaşıyor ve daha büyük bir sefaletin içine sürükleniyor. ’’