Su 100 derecede mi kaynar, iyi kaynasın.
Bakmak iyidir. Durdunuz baktınız. Bakın
Nereye baktığınız elbette sizi ilgilendirir, keyfinizin kâhyası yok, Ali’ye bakıyor olabileceğiniz gibi Maria’ya da bakıyor olabilirsiniz, tepeye, dağlara, denize bakıyor da olabilirsiniz.
Nereye bakıyorsanız bakın.
Taşa bakıyorsunuz, evet işte tam da o taşa, bakın bakın, duvara ya da, ağaca, pergele, cetvele, tencereye, tabağa.
Bakın yıllardır önünde, arkasında oturduğunuz masaya.
Camdan bakıyorsunuz, pencereden, balkondan, terastan belki de dama çıktınız ordan bakıyorsunuz.
Minareden bile bakabilirsiniz, asansörden, güverteden, makine dairesinden, kaptan köşkünden.
Ağaca tırmanıp da bakıyor olabilirsiniz, zeytin ağacına, harup ağacına çınar ağacına, keyf sizin değil mi istediğiniz ağaca tırmanıp bakın, belki dut, çam belki o dalından ya da bu dalından.
Afişlere bakıyorsunuz, afişteki kadına veya erkeğe, çocuğa belki, film Türkçe olabileceği gibi İngilizce, Rumca, Fransızca, Hintçe olabilir. Aşk ya da macera filmi, bilim kurgu, korku, belgesel beğen de beğendiğine bak.
Yürüyenlere bakıyorsunuz, gelip geçenlere kadın erkek, toplu halde miting meselâ.
Durup bakıyorsunuz.
İyidir bakmak.
Bakın bakın.
Bakıp bakıp durun.
Su koymuştunuz çaydanlığa, bakıp dururken siz su kaynadı bitti buhar oldu uçtu.
Buluda baksanız ihtimal yok sizin için yağmuru göremezsiniz yağmadan.
Bakıp durduğunuz her şey değişmekte baktığınız sürece ve ne hazindir ki devrimci olduğunuz halde bir siz ve 40 yıl önce söyledikleriniz değişmemekte.
Bu yazı da bitti , hadi geçmiş olsun.