Çocukluğumda bir başkaydı insan yaşamı...
Geçim zordu öncelikle fakir için bilhassa, hatta orta halli için bile.
Halkta sınıfsal ayrımcılık keskin değildi...
Çünkü sınıflar yoktu nerdeyse.
İmtiyaz ve saygınlığa göre farklılıklar hissediliyordu.
Zengin para kriterine göre zengin değildi...
Zenginlik kriteri insanın sahip olduğu gayrimenkul miktarı idi.
Daha ziyade.
Feodal denilen bu düzende toprak paranın eşdeğeri idi.
Çalıştırdığı kölelerin miktarı bir zenginlik kriteri idi şimdiki gibi sahip olduğu para miktarı
Önemli değildir.
Feodal zenginin parası değil toprak miktarı, köle miktarı, bazı yerlerde eş miktarı, çocuk miktarı...
Ama şimdi zenginlik para demektir.
Çiftlikler yerine havuzlu villalar apartmanlar, arabalar, gemiler v.s, v.s...
Ben eskilerden sayılabilirim yaşım gereği.
Benim halkımın çok önemli manevi zenginlikleri vardı.
Eğitime çok önem vermeleri öncelikle.
Herkes evladını okutmak istiyordu.
Benim ailem de bu saflarda idi.
Ama açlık ilk akla gelen ihtiyaçtı mutlaka.
Anımsarım... İlkokul diplomamızı aldıktan sonra, diplomamızı bayrak gibi sallayarak, sınıfının çoğunluğuyla kendimizi İngiliz sömürgesinin ÇALIŞMA DAİRESİ 'nde bulmuştuk.
İŞTE O ZAMAN VE İŞTE BU ZAMAN.