İlk güven duygusu insana doğumu ile birlikte analık duygusu ile geçer.
Derler ki bilginler memeli hayvanlarda yavru ana ilişkisi  prolaktin hormonuna bağlıdır.Bu hormon sayesinde yaklaşır yavru veya yavrular anaya.Ve bu salgılama esnasında hayvanın çok fazla duyarliklı olan koku duyumu ile anna ve yavrular birbirlerini algılarlar. 
Ve beslenme gerçekleşir bu yolla...İnsan dışındaki memeli hayvanlarda guçlü içgüdüleri sayesinde ve organizmalarının çok çabuk büyumesiyle yaşama erken adapte olurlar.
Eko sisteminin devamıyla kendi kendilerine insandan çok önce kendi başlarına yaşamlarını sürdürebilirler.Ama süt enzimi olarak bilinen prolaktin salgısı canlının çevresine ilk uyumunun bir emaresidir...
Memeli hayvanin çevresine ilk güven bağinin sebebi budur. İnsanda zengin içgüdüler yoktur.Insanda buna karşın akıl vardır... Ve en önemlisi insanda tarih şuuru vardir.Geçmiş  birikimlerini kullanarak çevre intibakını sağlar.Ve geleceğine buldugundan daha fazla birikimleri miras birakır.Bu nedenle insan evrimlesen bir canlıdır.
Çocuk egitiminde geçmişin birikimleri çok onemlidir.Ve içgüdü yetersizligini buyük oranda telafi eder. Güven duygusu hem içseldir hem de dışsaldır.Birisi insanın kendine olan güvenidir,diğeri çevresine olan güvenidir. Her iki duygu birlikte insanı dünyada mutlu yapar.Her turlü kuşkularindan uzak yaşatır ve Onlar bu yüzden mutludurlar.