Hangisi önceliklidir, düşünce ile madde arasındaki ilişkiler karmaşasında.
Evvel emirde yanıtlamamız gereken bir sorudur, düşüncenin ne olduğu.
Yanıtlıyalım yanıtlamasına da; bu soru neyin sonucu ve sebebidir acaba?
Madde, evet vardır ve sorgulanamazdır varlığı ama madde sormaz ve sorgulamaz iken; sor, sorgula diye kışkırtır kişiyi ve varsa eğer kişinin düşüncesini.
Sorunun, sorgulamanın ortaya çıkması için düşünce gereklidir ki bilgiye yaslanmadığı sürece düşünce neredeyse yok hükmündedir.
Kuşku olmasaydı eğer bilgi olur muydu diye eklersek, bu bağlamda kuşku ile soru-sorgu arasında doğrudan bir ilişki kurabilmeliyiz ki düşünmek eylemi ile sorgulamak eylemi arasında zaten var olan doku uyumunu yakalayabilelim.
Tanrı yaratmıştı dünyayı ve imparator ile padişah dahi peygamberler arasında aynilik vardı. Nedir ki peygamber dölü ile hükmedemezdi ve fakat imparator padişah ve kralın dölü de hüküm hakkına doğuştan sahipti.
Belki de peygamberler hükümdarın, imparatorun, padişahın hükmünden kuşku duyulması sonucu yaratılan ulvi bir varlıktı.
Neden ulvi?
Çünkü, düşünmek eylemi bilgi birikimi ile doğru orantılı ve peygamberler çağının bilgi birikimi, kuşkuyu bir adın daha ileriye taşımaya yetmiyordu.
İmparatorluk hükmü sınırlı bir hüküm iken ama fakat peygamber sırtını Tanrı'ya dayamış olmanın avantajı ile hükmünü daha geniş coğrafyalara dayatabiliyordu ve bu hüküm, kuşkunun yetersizliğinden ötürü zamanlar ötesi idi de.
İsterseniz inanmayın ama Papa bilmem kaçıncı kim, ölünce 2 milyondan fazla kutsal batılı hristiyan, üstlerine işemek pahasına ayrılmamıştı kutsal taziye kuyruğundan ve tabutuna, kutsal tabuta yüz sürdüler. ( ki bunların tümü de Müslümanlara kökten dinci diye suçlayacak denli dindardılar hem de "uygar")
İmparator, padişah ve kral ile Tanrı'nın en korktuğu şey düşünmek eylemidir ki; biliriz, düşünmek bilgi ile hayat bulur.
Okulumuzdaki dersten, partimizden, reisimizden kuşku ile başlarsak, bu bizi sormaya, sorgulamaya, bilgilenmeye götürecektir ki, 2019 dünyasında kuşku, sorgu, bilgi ve düşünce ile sözün eylem birlikteliğin şartıdır.
Gerisi mi?
Hayırlı olacaktır insan ve insanlık için.