Yapılan işi istenilen biçimde tamamlamak.
Başarmak!
Bireysel,
Zümresel.
Hedef ulaşmak.
Meclis, okul, hastane…
Yapılması gerekeni kuralına, kitabına, standartlara uygun tamamlayabilmek.
Meclisin,
İmzalanan Uluslararası protokollerde başarı oranı yüzde yirmi sekiz!
Hükümetlerin ömürleri, dört yıla yetmiyor.
Hastalanıp, hastalanıp bir bir ölüyorlar.
Yapısal sorunlar dağ,
Yasal sorunlar, güncel çözümler bekliyor…
Hayatlarımız kolaylaşması gerekirken, zorlaşıyor!
Ekonomik sorunlar, ateşten gömlek…
Giysen vay, üflesen vay…
Siyasal örgütlerde, yanık merhemi neredeyse bitmiş.
İki kürek asfalt ihalesine çıkamaz durumdayız!
Dış göçte gözle görülür artış başladı, 90’lı yılların başına dönüyoruz.
Taraftar için “başarı” görecelidir belki.
Ya, hakem engellemiştir…
Ya zemin kötüdür…
Sakatlıklar, talihsizlikler…
Bahane çok!
Toplumsal başarıya ihtiyaç çok, siyasal örgütlerle bu mümkün.
Meclisin başarılı olması için umut etmeliyiz.
Meclise seçilecek olanların, istenilen işi çerçevesine, kuralına, kitabına uygun, tamamlaması umudu içerisindeyiz. Bitmek bilmeyen bir umut yorgunluğunun en sonundayız.
Hükümetlerin ömrü kısa sonlanıyor,
Protokoller, maksatlarına hizmet edemeden tozlu raflardaki arkadaşlarının yanına gidiyorlar…
Bakanlar, projelerini tamamlayamadan, helvaları dökülüyor…
Vekillerin, bir kısmı sorumluluğum neydi, kağıdımı kim aldı, başkan burada el kaldıracak mıyız? Diyene kadar: erken seçim kararı alınıyor!
Doğal seleksiyon yok! Döngü devam ediyor…
Başarısız döngüyü besleyen:
Ne seçim sistemidir,
Ne koalisyonlar,
Ne de Kıbrıs Meselesi.
Hiçbirinin siyasal-toplumsal başarının önünde engel olduğu düşünmüyorum.
Niyet var mı niyet? İş yapmaya, üretmeye, çalışmaya… Başarmaya var mı?
Toplumsal kazanımlar için, bilimsel temele dayalı, reformlar yapmaya cesaret var mı?
Devlet örgütlerinin, hedeflerine ulaşan çalışmalar yürütmesi için;
Toplumsal başarıya, ideolojik ve siyasal katkı koymak için;
Yerelden, Genele egemen olabilmek için;
Dönüşümleri, medeniyeti, toplumuna cesaretle anlatacak, uygulayacak, denetlenmesine taraf olacak…
Mütevazi bir devlet ve yaşam hayal eden;
Ayağı, yorganına göre…
İki kelimeyi bir araya getirebilen,
Türkçe okuyup, anlayıp, dünyalı gibi düşünebilen,
Yurttaşlık, ekonomi, teknoloji, eğitim, sağlık, trafik, çevre, kadın – çocuk – mülteci hakları, tarım, turizm, kültür, yüksek öğrenim… Yasaları konusunda İVEDİ ile FARZ’ın ne olduğunu bilen, fikir sahibi olan Milletvekili aday adaylarına, gönülden başarılar dilerim.
Reşat Kansoy
9 Aralık 2021
VATAN GAZETESİ