Hz İsa da dahil olmak üzere doğar doğmaz ayağa kalkıp yürüyebilen insan yoktur.
Olmayacaktır da.
Koyunlar kuzu doğurur ve kuzu doğar doğmaz ayakları üzerine dikilerek yürümeye başlar, eşekler de atlar da.
İnsanı diğer bütün canlılardan ayrıştırarak insan yapan özelliklerden bir tanesi belki de en önemlisi en önde geleni diğer canlı türlerine göre çok daha uzun süre özellikle annesine ve normal hatta doğal olarak ailesine ihtiyaç duymasıdır.
Kendisini doğuran koyundan çok kısa sürede ayrılarak kendi hayatını yaşayabilen canlıları sürü yapan işte tam da budur.
İnsanlar sürü değildir ( elbette ki sürüleşmek isteyen topluluklar kalabalıklar da olabilir insanlar arasında, lütfen kızmayın ama parti militanlığı ile takım fanatikliği buna örnektir )
Kendi lisanımıza, ana lisanımıza yeterince vakıf olmadığımız ve özen göstermediğimiz içindir ki sık sık ‘‘ milli irade ’’ ya da ‘‘ toplumsal irade ’’ deriz yazarız bu çok tehlikeli yanlışlarımızdan sadece biridir.
Milli irade veya toplumsal irade ve veya sınıf iradesi diye bir şey olamaz olmamalıdır.
Sürüsel irade diye bir tabir duymadıysanız şimdi okuyabilirsiniz, koyunlarda sürüsel irade olduğu içindir ki çobanın uzaktan kumanda ettiği koçun peşinden gidi gidi verirler.
Ayağa kalkabilmesi, ayakları üzerinde durarak yürümesi için 10 – 12 aya ihtiyaç duyan yeni doğmuş insan yavrusu bu 10 – 12 ay içerisinde ayağa kalmaktan yürümekten çok daha önemli hasletler kazanır.
Evet modern dişiler itirazı yoğunlaştırsalar da annelik bir haslet ve fakat bir şirkette kadın genel müdür olmak bir haslet değildir.
İyice açın gözünüzü ve dikkatle ( anlamak / anlayabilmek için ) okuyun, evlât olmak da bir haslettir ve öğrenci olmak da haslettir kimi hasletleri insanların dönemseldir gelir izler bırakır bir başka haslete evrilir.
Ağabeylik ve ablalık, teyzelik dayılık, halalık amcalık, dedelik nenelik ve dahi arkadaşlık komşuluk dostluk da insan hasletlerindendir.
Bu hasletlerin başka hiçbir canlıda göremeyiz ve ne yazıktır ki insanlar arasında da bu hasletler kaybolmak üzeredir.
Bu konuyu başka yazılarımda da irdeleyeceğim.
Bu yazı biterken çok çok önemli bir uyarı yapmak istiyorum yaşı ellinin ( 50 ) altında olan annelere ve babalara da.
Evlatlarınızla arkadaş olmayın, onların onlarca belki de yüzlerce arkadaşı var oysa tek sizsiniz annesi ve babası olan.
Ne kendinizi ne de evlatlarınızı bu hak ve sorumluluktan bu hasletten mahrum etmeyin.