Sağlığın insan ve insan toplumları için ne kadar önemli olduğunu anlatmaya gerek duymuyorum. Çünkü her bir insan yaşayarak bunu biliyor.
En başta sağlıklı yaşamak çok önemli. Ve nasıl sağlıklı yaşanacağını da anlatmaya gerek yoktur.
Bu amaçla yığınla bilgi ve bilgi kaynakları vardır.
Sağlığın bozulmasına gelince. Çok çeşitli nedenlere bağlı olarak insan sağlığı zaman zaman bozuluyor. Ve hastalıklar ortaya çıkıyor. Hastalıklar kendiliğinden düzelebildiği gibi birçok kez tıbbi müdahaleleri gerektiriyor…
Hasta insan mutlu olamaz,çalışamaz,iş yapamaz ve de artarak hastalıklar tehlikeli boyutlara varır.
Bazı hastalıklar bulaşıcı olur...
Hatta tecriti gerektirir vs.
Benim asıl anlatmak istediğim başka...
Tıp denilen bilim dalı son derece gelişmiştir.
Hastaneleri ile... İlaçları ile... Hekimleri ile...
Ekipleri, ekipmanları, sağlık personeli ve hemşireleri ile... Bunlar çok pahalı olaylar.
Artık bir hastanın bu masraflar,ı karşılayabilmesi çok ama çok zor. Kazançlar bunlara yetmiyor. Ancak hayli zengin olmak gerekir sağlık masraflarını karşılayabilmek için.
Bu nedenle demokratik ülkelerde bu amaçları için sosyal devlet özelliklerini seferber ederek SAĞLIK SİGORTASI sistemleri geliştirdiler.
Ve çalışanların primleri ile bir sigorta havuzu başka bir ifade ile fon oluşturmuşlar. Bu yolla hasta yurttaşların sağlık masraflarını rahatlatıyorlar.
Bizim devletimiz ne yazık ki bu küçük toplumun sağlık sorunlarına hiçbir çare bulamamıstır bugüne kadar.
85 milyonluk Türkiye sağlık sorunlarını önemli uranda çözmüştür.
Hatta KKTC de yan yana, iç içe yaşadığımız Türkiye vatandaşı soydaşlarımız ülkemizin sağlık hizmetlerinden parasız yararlanmaktadırlar. İki devletin anlaşması ile bunu başarıyorlar. Fakat gariban Kıbrıs Türkü bu katkıdan mahrum, Çünkü tek suçu Kıbrıs Türkü olmak...
Ne yazık ki yıllarca bu adada mutlu yaşamak için talihsiz insanımızın verdiği büyük direniş ve amansız mücadele insanca bir sağlık sisteminin oluşturulmasına yetmiyor. Ve hastalarımız sürüm sürüm sürünüyor.