İçimdir yerin yerleş.
ve kal.
aç çiçeklerini ömrüme
göğünaltındagöğsün.
bahçemdir allı morlu narlı.
Sarılmak işe.
İşte ilk yapmamız gereken bu.
Öğrenci misiniz, öğrenmeye çalışacaksınız hatta bakanlığın müfredata koymadıklarını ve öğretmenlerin öğretmediklerini, öğretemediklerini de.
Elinizin altındaki tabletler ve ceplerinizdeki cep telefonları ilgi alanınız her neyse işte o alan için sonsuz denebilecek bir kaynak.
Irmaklar kesişir bileklerindir
ufkunardı parmak uçların ki tutuşur bir kırmızı
gül ya da nar açınca
dokuz kerre düşünmesi
ve bir söylemesi aşkın kendini nedendir
Acaba diyorum, adına gelişme denen şey gerçekleştikçe sevgiye ve onun eğitimine yer kalmıyor mu hayatımızda.
Oyun, bildiğimiz oyun, masa başında oyun olmaz deyip devam edelim, oyunun / oyunların yeri eksildikçe hayatımızdan sevgi eğitimine de yer kalmıyor mu ne.
Her oyun bir sevgi tezahürüdür daha pek çok iyi şeyin yanında.
Oyunda ve oynayarak öğrenir çocuklar sevmeyi arkadaş olmayı.
Şimdilerde küçümsenen bebeklerle oynamak hele de çocuğun bebekle oynamasına anne baba abi abla da katılınca başlı başına bir sevgi eğitimi öğretimi olmuyor mu.
Saklambaçtan tutun da körebeye kadar, elim sende oyunundan kurtarmaca oyununa kadar, bir ayak oyunundan lingiri oyununa kadar ve daha nice oyunlar sevgiyi dostluğu arkadaşlığı dayanışmayı fiilen yaşayarak öğretip geliştirmiyor mu.
Akınca ağzından ağzıma sözlerin
gemiler limanlarına dönerdi ve hırsızlanmış bir yemiş dalından
sürerdi kendini yırtıp toprağı yerin yüzüne
esiyorum kendimi
açık kalmış ( müstakil benim için) pencerenden
çimenlerine
Ah yüzümü sürüyorum