İngiliz Ata sözü ( Politicians end is a failure ) Politikacıların sonu başarısızlıklarıdır.. İngilizler asırlar boyu siyaset alanında kıvrak lisanları ve deneyimli üst düzey yöneticilerinin birikimi ile, Dünyada ün salmışlardır. ‘İngiliz Siyaseti’ diye adlandırılan siyaset ne tararfa çekseniz, elastik bir sürecin manzumesidir. İyi ve açık gönlülükle kullanıldığı zaman başarı, sinsi emeller için kullanıldığı zaman felaket getirir.
2 inci Mont Pelerin görüşmelerinden sonra şayet bir Metin ortaya çıkacaksa, İngilizce Lisanının özelliklerine azami dikkat gerekmektedir. Noktasına da virgülünede. Çünkü önmeli olan olası bir yanlış veya hata nedeni ile hüsrana uğrayacak olan halkımızdır, gençlermizdir, evlatlarmızdır. Aslında bu Ada’daki geleceğimizdir.
Peki bunları neden yine yazıyorum ?
1 DÖNÜŞÜMLÜ CUMHURBAŞKANLIĞI... Siz hiçbir zaman Türkler Ada’da Cumhurbaşkanı olma hakkına sahip olamazlar diyemezsiniz.
Malta şimdi AB Başaknlığını dönüşümlü başkanlığını üstlenmiş durumda... What’s good for Malta is good for us... Malt için iyi olan, geçerli olan, bizim içinde iyi ve geçerlidir...
2- EKONOMİ YENİ FEDERAL DEVLET’DE İKİ KESİMİN EKONOMİK FAALİYETLERİNE ZARAR VERMİYECEK ŞEKİLDE, ANAYASA TAHDİNDE KORUMA ALTINA ALINMALI...Aynen Set of Ideas da olduğu gibi.
Siz ben federal devletim diyerek Ne üniversitelermizi kapatma, ne azaltma yetkisine ben federal hükümetim deyip yapamazsınız.
İş adamlarımızın yaptıkları bayilik antlaşmalarının fes edilmesi asla gerçekleşmemeli. Yatırımcılar ( Otelciler, Sanayiciler, iş veren esnaf ) mevcut iş alanlarında özel statüte korunmalılar. AKSİ BİZE EKONOMİK HÜSRAN GETİRİR.
1996 Ticaret Odasında düzenlenen konferansda ben SUBSIDIARITY konusu ve COHESION, CONVERGENCE konularını işlemiştim. Bu konuların bizler için bir çözüm durumunda çok büyük önem taşıyacağını ve çok dikkatlı olmamızı söylemiştim. O gece orda Sayın Cumhurbaşkanımız Mustafa Akıncı ve Sayın Mehmet Ali Talat beyde vardı... Ancak ANNAN planı döneminde hiç bu konulara dikkat edilmemiş ve hayali, ham bir antlaşma önümüze sürülmüştü. Herkes değilse bile %65 insanımız verielen vaadlere ve söylenen yalanlara kanmış, ceblerinin Euro dolacağına inanmıştı. Şimdi durum çok daha vahimdir ve azami dikkat gerektirir. 2004 de Rumların ekonomisi düzgün görünüyordu, şimdi tam bir kaos içerisinde. Nasıl bir Federal hükümete Evet diyeceğimiz borçlarımızın ne olacağı çok iyi tahlil edilmeli.
3- YENİ ANAYASA’DA MUTABAKAT GERÇEKLEŞMEDEN ve BİZ EKONOMİK ve MALİ GÜVENCELERİMİZİ GARANTİ ALTINA ALMADAN YAPILACAK REFERANDUM KESİNLİKLE ‘HAYIR’ GETİRİR.
4- TÜRKİYE’NİN ETKİN ve FİİLİ GARANTİSİ YALNIZ ASKERİ ALANDA MI? HAYIR DEĞİL... BÜTÜN EKONOMİK ÇARKLARIMIZ TÜRKİYE’NİN GÜVENCESİ ALTINDADIR. BU GÜVENCE KALKDIĞI ANDAN İTİBAREN KUZEY KIBRIS’DA NE YATIRIM OLUR, NEDE ÜNİVERSİTELERMİZE ÖĞRENCİ GELİR.
5- Mal mülk kohusunda 29.2 oranı Rahmetli R.R. Denktaş tarfından sırf Barış olsun, Çözüm olsun diye 1992 kabul edilmiştir. O gün kü Meclis bunu onaylamış ancak şimdiki gibi nasıl bir haritanın ortaya çıkacağını kimse ön görmemişti. Aradan 25 yıl geçti. Herkes kendilerine verilen koçanların güvencesinde yatırımlar yaptı. Peki şimdi ne olacak ? sorusuna siyasiler cevap vermekle yükümlüdürler. 1977 den beri biz Kıbrıslı Türkler diken üzerinde yaşadık. Bilhassa Güzelyurt ve diğer Annan planında olan bölgeler verilebilir diye.
SAYIN CUMHURBAŞKANIMIZ ( PİRGO’YU ve GÜZELYURT’U BİZE VERİN, SİZE MARAŞ’I VERELİM) deyince ELAM ayağa kalktı. Molon Lave deyip aklınca TÜRKİYE’ye meydan okudu. Erkeksen gel al, diyerek. Bak hele Pirgo hiç göç yaşamadı. Ancak Kıbrıslı Türkler 3-4 defa göç yaşadı. Köylerini, evlerini, mallarını, mülklerini terk etti. Sırf güvende yaşamak için. Efendim şimdi Pirgolular tedirgin olmuşlar... İyi canım biraz da onlar olsunlar. Evet sen Maraşı isteyeceksin ama karşılığında hiçbirşey vermiyeceksin, ki kapalı Maraşın % 90 Evkafın malı...
Kıbrıs 1960 andlaşmaları ile bağımsız bir Cumhuriyet oldu... Yunanlılar ve Rumlar Makariosun Enosis hayalleri uğruna, Kıbrısı Yunanistana bağlamak için 21 Aralık 1963 de Kıbrıslı Türklere saldırdı. Büyük bir direniş ile karşılaştı... 100 lerce Vatan evladı ülkesine döndü, direnişe katıldı. Yalnız Londra’dan 1000 den fazla gönüllü Mücahit geldi.. 3 ü şehit oldu, ömür boyu, yaralananlar, soğuk ve yağmurun sebebiyet verdiği Astım ve Bronşitlerden mustarip olanlar terk edilmenin sıkıntısını yaşadılar.
KİMSE ONLARA SAHİP ÇIKMADI... ÜSTÜNE ÜSTLÜK ŞİMDİLERDE BAZI KESİMLAR TARAFINDAN AŞAĞILANMAYA, İTİBARSIZLAŞTIRILMAYA ÇALIŞILIYORLAR...
NE İMİŞ EFENDİM ( HEMEN BARIŞ, HEMEN ÇÖZÜM)... PEKİ MÜZAKERELERİN İÇERİĞİNİ BİLİYORMUSUNUZ, SİZİ NASIL ETKİLEYECEĞİNİ BİLİYORMUSUNUZ ?
BENCE BU YÜRÜŞLERE KATILAN KİŞLERİN HİÇBİRİ TAM OLARAK BİLMİYOR... BENDE BİLMİYORUM... ÖNÜMÜZE KONAN HİÇBİR METİN veya ANTLAŞMA YOK Kİ... HAM ACELEYE GETİRİLMİŞ YARIM YAMALAK BİR ANTLAŞMA HER İKİ TOPLUMADA BARIŞ DEĞİL, SAVAŞI GETİRİR... ÇÖZÜM SAĞLAM TEMELLERE OTURTULMALI... YOKSA SLOGANLARLA, SOKAK PROPAGANDASI İLE ÇÖZÜM SAĞLANMAZ... HERKESİN ÇÖZÜME KATKI KOYMASI GÖRÜŞ ve DÜŞÜNCELERİNİ AKTARMASI DEMOKRASİ GEREĞİDİR. ANCAK BU BİR ETİK ve SAYGI ÇERÇEVESİNDE YAPILMALI...
SAYIN CUMHURBAŞKANIMIZ RECEP TAYİP ERDOĞAN BEYEFENDİNİN AÇIKLAMALARI ve AKABİNDE GELEN AÇIKLAMALAR YÜREĞİMİZE SU SERPTİ . NE MUTLU BİZLERE Kİ TÜRKİYE GİBİ BİR HAMİMİZ VAR ve EVLERİMİZDE RAHAT UYUYABİLİYORUZ.
Unutmamak lazım ki siyasilerin başarısızlıkları onların sonu olur. Başarıları da onları Tarihe altın harflerle yazdırır.bu gün Türkiye’nin başarıları , imrenilecek durumda dır. Her türlü saldırıya karşı koyabilecek de güçtedir. ALLAH ANA VATANIMIZA ZEVAL VERMESİN.
