BM çözüm planı için yapılan referandumda yapılan propagandaya bakarak çözüm planına “evet” dedikten sonra izolasyonların sona erdirileceğini umduk.
Fakat izolasyonlar sona erdirilmedi.
İzolasyonları kaldırmasını beklediklerimiz; yani bizi açıkta, soğukta bırakmayacağını söyleyenler; bizden Maraş’ın Rumlara verilmesini, limanlarımızın kontrolünün elimizden alınmasını önerdiler.
O da yetmedi Türkiye’den limanlarını Rumlara açmasını istemeye, Türkiye’nin Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ni, “Kıbrıs Cumhuriyeti” olarak tanımasını istemeye başladılar.
Yani biz yeni kazanımlar elde edeceğimizi umarken, elimizdekilerin alınması yönündeki taviz talepleri ile karşı karşıya kaldık.


*


Referanduma giderken halka kesin taahhütlerde bulunulmuştu. “Referandumda hayır diyen bunun bedelini ödemek zorunda kalacak, evet diyen taraf ödüllendirilecek!” denmişti.
“Referandumda Türk tarafı evet, Rum tarafı hayır derse KKTC için yeni dönem başlayacak” denilmişti.
Ancak taahhütler yerine getirilmedi, umduklarımız gerçekleştirilmedi.
Umduklarımız gerçekleşmedi ama umulanların aksine girişimler ve gelişmelere de tanık olundu.
Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin egemenliğini kuzeye yayacak şekilde dayatma girişimleri arttı.
KKTC’de Rum unsurunun güçlendirilmesi yönünde adımlar atılmasını istedi.
KKTC’deki mülklerin Rum mülkü olduğunun kabulü istendi.
KKTC’den Türk askerinin çekilmesi istendi.
Yani yeni kazanımlar elde edeceğimizi umarken, Rumların yeni kazanımlar elde etmesinin yolunun açılması ile karşı karşıya kaldık.


*


Referandumda evet denildiği için kurumlarımızın gelişmesi daha kolay olacak, kurumlarımız tanınacak, ilişkilerini daha kolay sürdüreceklerdi.
Yapılan propagandaya bakarak öyle olacağını umduk.
Fakat, kurumlarımız ve ilişkileri daha kolay gelişmedi.
Kurumlarımıza Rum’un egemenliğini tanıyarak, Rum’dan icazet alarak faaliyet göstermesi tavsiye edildi.
Yapılan propagandaya göre ürettiğimiz mallar kolayca yurtdışına satılabilecekti.


*


Yapılan propagandaya göre referandumla Avrupa’ya açılacaktık.
Propaganda yapılarak umut verilenler gerçekleşmedi, ancak umut edilmeyen nice girişim ve gelişmeyi karşımızda bulduk.
Yani biz yeni kazanımlar elde edeceğimizi umarken, elimizdekilerin alınması yönündeki talep ve girişimlerle karşı karşıya kaldık.
Dış güçlerin estirdiği rüzgarlar sonucunda Kıbrıs Türk halkı ne umdu, ne buldu?
Umut edilen hiçbir şey bulunmadı.
Fakat, daha önce sözü bile edilemeyen taviz istemleri ile karşı karşıya gelindi.