Ben Teoman Ersöz namında kişi Limasolun Osmanlı döneminden kalmış tarihi KUBBELİ ÇEŞMESİNIN tahmini.20 metrelik yakınında Gazi Paşa sokağının halen metruk 
ve tamamen yerle bir edilmiş Gazi Paşa sokağının 20 numaralı ,
evinde,1939 yılının 22 Ağustos gününde,o zamanın ünlü ebesi, siyahi tenli ve oldukça yaşlı Meryem ananın yardımı ile dünyaya gelmişim.Ben doğduğumda benden önce dünyaya gelmış bir ablam ve bir ağabeyim vardı.Benden altı yıl sonra doğacak dörduncü kız kardeşimle birlikte,en büyüğümüz sevgili anneannem, babam ve annem dahil yedi nüfuslu bir aile idik.
Doğmuş olduğum yıl 2.Dünya Savaşının başladığı tarihtir...
Nazi Almanyası Hitlerin Liderliğinde nerdeyse dünyayı fethetmeye koyulmuştu.Savaşın saldırgan cephesi ittifak,
Alaman saldırısına karşı birleşenlerse muttefik devletlerdi...
2. Dünya savaşı dehşet saçarak başlamıştı 1939 da.Savaş korkusu dünya efkarını endişeye sokmuştu.Sanki silah ve bomba sesleri dünyanın her yerinden algılanıyordu.Hitler butün Avrupayı ilhak etmekte çok kararlı ve askeri yönden hazırlıklıydı...Her ülke teyakkuzdaydı ve yetersiz iletişim olanakları ile savaş haberlerine ulaşabilmeye çalışıyordu.
Haliyle yeni dünyaya gelmiş bir bebek olarak benim savaşla bir ilgim,ve savaş hakkında hiç bir bilgim olamazdı.Ama savaş sonlarına doğru 4 -5 yaşlarımda iken savaşa dair bazı izlenimlerimi hayal meyal anımsıyorum.Örneğin kıt kanaat geçinmekte olduğumuzu.Paranin piyayasadan çekildiğini.Posta pulu ile veya takasla alış veriş edildiğini.Bir takım ihtiyaç mallarınin karneye bağlandığını...Bir de savaşla ilgili bazı korkularımızı,kaygılarımızı anımsarım.
Savaş sonlarında Amerikanın Normandiya çıkarmasının akabinde,Amerika destekli müttefik güçler ,Almanyann gücünü kırmıştı.Alman orduları her cepheden sökülüp püskürtülüyordu.Yenilginin feryadına kapılmış Alman kuvvetleri başı kesilmiş horoz misali sağa sola saldırmaya başlamışti.İngiliz müstemlekesi Kıbrıs da,bu serseri saldırılardan nasibini almıştı.Alman uçaklari sağı solu bombalıyordu.Bir kaç kez de minare yüksekliğinde fabrika
buhareleri olan,evimizin çok yakınında olan Rumlara ait KEO
Fabrikasını bombalamişlardı.Çıkan seslerden çok korkmuş olacaktık ki büyükçe bir karyolanın altına ailece sığınarak 
"Ya selam,ya selamet" diyerek dua etmiş olduğumuzu anımsarım.Bir de savaş korkusu nedeniyle Bize yakın olan 
Pendagomo köyüne ailece göç ettiğimizi ve o köyde bir ahıra yerleştirildiğimizi hayal meyal anımsarım...
Evimiz tek katlı ve bahçeli idi . Bahçemizde limon mandalina, badem,mersin,Kıbrısın çok sevilen ve verigo ismi ile bilınen| büyükçe bir asmamız,avlumuzun ortasında komşularımızın da meyve ve dallarından yararlandıkları bir mersin ağacımız,
bir de günümüzün nektarin meyvesinin benzeri olan ve başka evlerde rastlamadığım dorakı adı ile andığımız bir meyve ağacımız vardı.Ağaçlar dışında anenemin merakla yetiştirdiği yasemin,kokulu pembe gül ve zambak çeşitleri vardı....