Çekirdek ailemizi kurarken, “iyi günde, kötü günde! Hastalıkta, sağlıkta...” diye başlayarak şahitler önünde ritüel söz verme törenini bir çoğumuz “evet” diyen veya “şahitlik” eden mertebede yaşamışızdır!
Şu günlerde, bağlayıcılığı resmi olmayan bu yeminin içeriğinin, çekirdek aileden, “toplumsal mücadeleye” dönüşmesini ve anlam kazanması gerekliliğini önemsiyorum.
Mesela, covid-19 ile mücadelede: yataklı sağlık hizmetlerinde yetersiz kalan, Fransız ve İtalyan covid-19 pozitif hastalarına Almanya kapılarını açmış, tedavilerinin Almanya Hastahaneleri’nde devamı için girişim başlatmıştır.
Bundan önce Küba bir grup hekim ve hemşire kadrosunu “biz dünyaya asker değil! doktor göndeririz... savaş değil, dayanışma” mesajı vererek: İtalya’ya yardım elini uzatmıştı. Keza Çin, Türkiye’ye, Türkiye Cumhuriyeti Devleti, KKTC’ye tıbbi malzeme dahil, “kötü gün dostu” anlayışıyla yardımlarda bulunmuş, halen bulunmakta!
Özetle, dünya devletleri covid-19’dan önce, kutuplaşmış ve terörizm, savaş, ekonomik muhabere gibi “işlerle” uğraşırken, şu günlerde, göstermelik “dayanışma” ilan etmiş “küresel sıcaklığı” düşürmeye çalışıyorken!
Biz?
“Diğer öğrenciler otelde karantinaya alındı! Benim evladımın ne farkı var? Niye yurt odası?” Çünkü, karar alma ve kriz yönetiminde istikrarsızlık hat safhada! Ama ne olur bu ince ayrıntıya takılmayın.
Veya! “Filanca belediye yola barikat kursun, kente giren çıkanın hesabını bilsin, alnına derece tutsun, avucuna kolonya döksün!” Ucu bucağı olmayan, bir kısmı akıl sır erdiremeyeceğimiz, empati kuramayan, sosyal medya “şirinliğine” şahit oluyoruz. “İnnallahe meassabirin”
Dünya sağlık örgütü “herkes bulunduğu yerde kalsın açıklamalarını” yineliyor. Önceden planlanmış, çoğu öğrenci, yurt dışındaki arkadaşlarımızın, evlatlarımızın, vatandaşlarımızın: bu koşullarda uçuş yapması, ilçeler arası yolculuk kısıtlması varken, ülkeler arası giriş-çıkışları artırmak, riskleri de berebarinde getiriyor.
Halböyle iken:
“KYK yurtları karantina için kullanılmasın, Güzelyurt’a hastalık bulaşma riskini artırmayın!” diyen arkadaşlar var. Güzelyurt’lu kapısını her ihtiyaçlıya açacak kadar merhametlidir. Denetim konusunda eksik ve zayıf olduğumuz su götürmez. Güzelyurt girişinde bulunan KYK yurtları fiziken, karantina için daha uygun! Çünkü balkon yok! Çünkü etrafı telli ve bekçi, kamera güvenlik sistemi var! Çünkü sosyal alanlara ve meakanlara uzak! İzolasyon önlemleri ciddiyetle yapılmalı, ilk vaka sonrası iki hafta maalesef böyle olmadı! Güzelyurt’lu “yeni geleceklerin” yurtlar bölgesinde izolasyonun tam sağlanması ve denetimlerin artırılması taleplerinde haklı! Yurtlara giriş çıkışların kontrollü olması gerekmekte! Aile ziyaretleri kesinlikle olmamalı, risk artırıcı eşya alış verişi kesinlikle olmamalı! Hem Ailelerimiz, hem de yurtdışından buraya olağan dışı durumlarda gelen arkadaşlarımız sabırlı olmalı!
Kötü günlerden geçtiğimizi göremeyenlere! Hastalığa karşı mücadele verdiğimizi anlayamayanlara! Kurallara uymayanlara: Ritüel evlilik yeminini hatırlatmak istedim! “iyi günde, kötü günde, hastalıkta, sağlıkta, her zaman, her yerde, birbirimizi seveceğimize ve birbirimizi koruyacağımıza, söz veriyoruz”
Sözünüzü tutun! Tutun yahu!