‘Şayak kalpaklı adan
Nasıl ve ne zaman geleceğini bilmeden…’
İstiklâl Harbi’nin Şayak kalpaklı adamları ile bizim Mücahitler aynı yumurta ikizleri kadar benziyorlardı.
O şayak kalpaklılar ile o mücahitler direnişin ve İstiklâl i tam’ın kahraman neferleriydiler.
Kendilerine saygı ve güven duyuyorlardı ve hayatın her hangi bir alanında başarılı olmak için öz saygı ile öz güven şarttır.
Var olan öz güven ve öz saygı bir nesil iki nesil sonra yok olur mu.
Ne yazık ki olduruldu gibi.
Şayak kalpaklı adamlar ‘ ali kemali ve ali kemalleri umursamıyorlardı ne de damat feriti’
Geldikleri gibi giderler diyene güveniyorlardı ve onunla beraber gelmiş olanları gönderdiler.
Yaşar Kemal İnce Memed’in ikinci cildinde İnce’yi düşündürmeye başlar, söylenir İnce kendi kendine ‘ Abdi Ağa gitti, Arif Ağa geldi, O da gidecek Abdullah ağa gelecek’ diye ve fakat bu düşünce İnce Memed’i zulme ve ağaya – ağalara – ağalığa karşı direnmekten ala koymaz.
İnce Memed kimdir sorulursa bütün Kuvayı Milliye Mehmet’leri İnce’ydi ve bütün Mücahitler.
Her halkın içinden tek tük ali kemal çıkar ya da mareşal petain, bizde de ali kemal değil ama umutsuzlar ve öz güvenini, kendine, partisine ve halka olan güvenini kaybetmiş olanlar var ve işin gerçeği şu ki, bu öz güven ve öz saygı kaybında 1974 Temmuz ayından bu yana yönetimde olanların payı büyük çok büyük.
74 sonrasında ve 1983 yılında kurduğumuz Cumhuriyetin yöneticileri, hiçbir hükümet istisna olmamak kaydı ile halkın, hem yöneticilere – hükümetlere – meclise olan saygı ve güveninin kaybolmasına yol açmışlar ve daha da kötüsü halkın kendine olan öz güvenini de aşındırarak yol olma noktasına getirecek kadar yanlış ve yanlı yönetimler sergileyerek, hayatın hiçbir alanında bilime, akla, donanıma, liyakata, beceriye önem vermemişlerdir.
Ümit etmek istiyorum ki artık bıçağın kemiği kesme noktasına geldiğini hem Mücahitlerin evlâtları olan halk ve hem de partiler, vekiller, hükümet meclis anlamış olsun ve iyi temiz iş bilir bir yönetim için harekete geçilsin.