Dünyada,

Sosyal (Fiziksel) mesafenin iki metrenin altına düşmesi durumunda endişenin yükseldiği şu günlerde;

Rusya “anayasa değişikliği” referandumuna gidiyor. Vladimir Putin’in Rusya’nın son yirmi yılını şekillendirdiğini düşünürsek, Putin’in bundan sonraki yıllarda Rusya iktidarında geçirmesinin, söz konusu referandumda çıkacak sonuçla bağlantılı olduğu görünüyor.

Bilim insanları

Covit-19 hastalarının bir kısmının, koku ve tat alma duyularını neden yitirdiğini araştıra dursun;

Kasım ayında yapılacak Amerikan Başkanlık seçimi yarışından, öncekiler gibi pis kokular gelecek mi merak konusu. Kasım ayında, “Trans – Pasifik” ortaklığından çekilen, Pandemi sürecinde, “çamaşır suyunu” şifalı içecek olarak tanıtan başkan Trump’ın göreve devam edip, etmeyeceği belirlenecek.

İngiltere’de mevsim normalleri üzerinde sıcaklıklar artarken;

Brexit sonrası, ülke ekonomisinin sıcaklığını “stabil” tutmaya çalışan hükümetin gayretlerine rağmen, “Üzerinde güneşin batmadığı” imparatorluk için, İngiltere Merkez bankası “derin resesyon” tahmininde bulundu.

İtalya hükümeti, iç turizm için italyan ailelere beş yüz euro “tatil ikramiyesi” sağlamayı hedeflerken;

Eski ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı, John Bolton’ın “Olayın Olduğu Oda” isimli, son dönemlerin, çok sayıda uluslararası gizli bilgilerin deşifre edildiği kitabı yerini raflarda almaya başladı.

Türkiye’de, R.T. Erdoğan döneminin de siyasetteki yeri ve coğrafyadaki “yönetim kültürü” perçinlenmek isteniyor.

Haziran 2023 tarihi önemli! Erken seçim olur mu? Sanmıyorum.

Yeni kurulan siyasi partiler, Türk siyasetine katkı sağlar mı? Yeni politikalar – fikirler üretir mi? “Sistem” değişikliği sonrası, sandık ve ifade özgürlüğü ile demokrasi kanatlanabilir mi? Türkiye’de Haziran 2023 seçimlerine yönelik yeni ittifak modelleri oluşur mu? Yaşayıp göreceğiz.

Tüm bunların ışığında, çevremizde ve dünyamızda yeni gelişmelerle siyaset ve uluslararası ilişkiler (çıkarlar) tekrardan şekillenmekte; ve ben bu satırları yazarken KKTC Hükümeti “1 Temmuz kararlarını” yeniden, değerlendirmekte, revize etmekte, yumuşatmakta...

Kullandığım, cümleler içerisindeki gelişmeler ve ülkelerin doğrudan veya dolaylı, Kıbrıs, Akdeniz, Ortadoğu, Kuzey Afrika, Hidrokarbon politikaları mevcut! Devletlerin buralarla ilgili “Ortak” veya “Özgün” stratejileri söz konusu.

Nevar ki, KKTC siyasetinde, Nisan ayı yapılması planlanan Cumhurbaşkanlığı seçimleri, malum salgın nedeni ile ertelenmiş durumda, 11 Ekim 2020 seçim tarihi olarak konuşulmuştu. Fakat söz konusu seçim tarihinin Üniversitelerimizin açılışı ile Mas Turizm  sezonuna denk gelmesi, herkeste ikinci dalga salgın korkusuna bağlı olarak, seçimlerin yani halk iradesinin ötelenmesi endişesini getirmiştir.

Yeniden bir öteleme, “Parlamenter-Cumhurbaşkanlığı” devlet sisteminde, idarenin (örgütlerin) elini zayıflatır.

Kurumları Yıpratır.

İşlevlerini sorgulatır.

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin daha fazla ertelenmesi kimseye birşey kazandırmaz!

Hepimize, kaybettirir.

Halböyleyken, Siyasi yaşamında “kıvrımlı” yolları olmayan, mevcut Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’da mevkisini perçinlemek, görevine yeniden seçilerek devam etmek gayretinde.

Şimdilik,

Seçim tarihi ile ilgili genel görüş birliğine varılamadı!

Umarım, insanımızın “kaderini” yakından ilgilendiren tüm çevresel ve ulusal dengeler sorumlu siyaset anlayışıyla değerlendirilir.

Umarım “salgın risk takvimi” analizi yapılır ve toplumsal menfaatler ile kamu sağlığı ve kamu idaresi için fikir birliği ile hareket edilir.

Son olarak,

Kaldı ki! Genel (Parlamento) Seçimlerin, erkene alınması konusunda “sokakta, yurttaş mırıldanmaya.” Başlamıştır!