Bilinçlenmek çok önemliymiş.
Öyle diyor babaları ve öğretmenleri çocuklara.
Oyun değil midir çocuğun bilinci.
 
Neden uçar kuş ve yüzer balıklar                                                                                                            
kış uykusu bilinci olamaz mı ayının ve köstebeğin.
Boynuzu gergedanın ne işe yarar                                                                                                   
ve neden biriktirir onca yağı balinalar.
 Üşümez misiniz balıklar diye soruyordu bir çocuk şarkısında Girne Gelişim.
Üşümez balıklar evet üşümez, neden.
Ve neden klimasız üşür oldu cpriyotlar.
Şimdi soru ki yangın misali.
Bilinç alınır mı verilir mi.
Doğumla mıdır bilinç.
Okullar niyedir. Ekol ise Fransızca kökeni okul kavramının tektipleştirmenin ilk ve en temel adımımıdır okullar.                                                                                                
Vatanseverlik örneğin, bilinçlenmemiz gereken bir şey ise vatan ve onu sevmek konusu hükümetlerin iki dudakları arasında mıdır değil midir. Ya Nazım Hikmet bilincine mi sahip olmak gerekir vatanı sevmek için. 

İnsanlığın iki gözlüğü mü var. Sağcı gözlükler ile solcu gözlüklerin arkasına hapsedilerek kör mü ediliyor insanlık bilinç adına.                                                                                    
Kelebekler mavinin 17000 tonunu ayırt edebilirken                                                                             
insan memleketini iki renkten biri ile mi sevecektir.
Bilinçli olmak demek genel kabul göreni içselleştirmek anlamına mı geliyor.
Bilinçli yurttaş bilinçli kadın bilinçli genç işte bilinç kavramı söz konusu olduğunda en çok duyduğumuz şeyler bunlardır.

Ben şimdiye kadar bilinçli devlet, bilinçli bakanlık, bilinçli okul diyenini görmedim ve hele de örneğin parti söz konusu olunca partili olmak demek partinin program ve tüzüğüne harfiyen uymak demek değil midir.

Bilinç uçmaktır kuş için
At için koşmak
Ve insan olmaktır aslolan