Hani ünlü bir söz vardı çok inanırdık, Ve hala inanmaktayız Kader kaderdir hiç değişmez diye Mantığımız da ayni yönde Çünku kader olan değişseydi.
Adı kader olmazdı.  Ne ise kaderin felsefesi böyle Kaderin kaderi bu kadar.... Gelelim kaderin tarihine.... İlkokul sıralarında Anlatırlardı bize hocalarımız Ülkelerin de kaderleri olduğunu..
Örneğin Kıbrısın... Belki de coğrafi konumundan dolayıArap,İngiliz,İtalyan,Fransız hırsızları Arka Arkaya sömürüyorlardı Kıbrıs adasını Zavallı fakir halk da elleri kolları bağlı Seyretmişlerdi bu ahlaksızlıkları Bastıra bastıra açlık ağrılarını...
Bir korsan güçlü olduğu zaman Kovarlardı ortaklarını Tek başına egemen olurlardı.
Kıbrıs adasına ve halkına Gerçi kıbrıs denen bu adada Elle tutulur zenginlikler yoktu Ne var ki hırsızların hırsızlıklarını Paylaşabildikleri iyi bir ortam vardı.
Bakmayın şarabı ünlüymüş diyorlarmış adaya Ama hiç bir devlet sırf şarap içmek uğruna Savaşı göze alamazdı...
Bu bir tarih ayıbı olabilirdi sadece... Ne ise tarihin derinliklerinden çıkıp Bakalım etrafa çıplak gözle... Hala ayni hırsızlıklar devam etmekte bugün de... Hatta taciz,tecavüz vakaları da bunlara eklenince İster istemez kadere inanmak çaresiz olur  Yaşamak için kendi kaderimizle.