Öncelikle yaratana olan sorumlulukları vardır insanın... Yaratıldığı için. Dahası insan olarak yaratıldığı için. Çünkü bu mucize doğada müstesna bir canlıdır insan...
Bunun en önemli nedeni de şudur bence İnsan canlısı en önemli özelliğini taşımaktadır yaratanının. Bu özelliği de ismi üstünde yaratmak.
Yaratmak ne demek?
En geniş anlamıyla üretme demektir yaratmak.
Doğada tek üretken canlıdır insan.
Hazır bulmaz ihtiyaçlarını insan doğada.
Hayvanlar besinlerini doğada hazır bulurlar. Beslenirler onlarla. Her canlı gibi doğarlar, büyürler, yaşlanırlar doğada ve veda ederler yaşama. İnsan misali fanidir hayvanlar da... 
Halbuki insan yaşam için gerekli olan mal ve hizmetleri hazır bulmaz doğada.
Bizzat kendisi üretmesi gerekmektedir ihtiyacı olan her şeyi. Bundan dolayı yaratıcıdır insan. Tıpkı Yaratanı gibi... Ve bu nedenle insan canlısı çok daha fazla yakındır yaratanına.
Ve tek bir sorumluluğu vardır yaratanına karşı insanın ki o da şükretmesidir Tanrıya... Ve bunu yapmak için de Yaratan akıl ve dil vermiştir insana. Bu sayede insan düşünebilen bir varlık olarak düşünür, düşünceler üretir ve düşüncelerini yöneltir fiiliyata...
Ürettikleriyle teknolojinin ve uygarlıkların yaratıcısı ve sahibidir insan.
Sorumlulukları çoktur insanın. Zorunlu bir borç gibidir insan için sorumluluklar.
Sosyal bir varlık olarak Yaratanından sonra sorumlulukları vardır bireyi olduğu toplum ve topluluklara.
Öncelikle ailesine, eşine, evlatlarına...
Anne ve babasına, atalarına... Hatta toplum içinde yaşayan her bir insana.
Ahlaki bir duygudur sorumluluk ille de yerine getirilmelidir sorumluluklar.
Hem yaptıklarından sorumludur insan hem de yapmadıklarından. Sadece bence sorumlu sayılmamalı insan yeterince çaba göstermesine karşın yapamadıklarından...
Bu nedenle mücadele eder insan, yapmak için yapamadıklarını ölene kadar.