Huzurun  dünyanın genelinde olması gerektiğine inanıyorum.
Ama mümkün olmaz. Huzurla huzursuzluk aynı kazanda kaynamazlar.
Çorba bile olmazlar. Hani " biri yer biri bakar, kıyamet ondan kopar" söyler ya eski insanlar Ne yeyen hayırını görür yediğinin.
Ne de bakan bir yarar sağlar. Neyin huzuru oluşur ki o zaman.
Komşusu açlık yaşarken tokluk içinde yaşayanın ne kadar huzurlu olabileceğini anlamamamak ne kadar mümkün.
Ama budur dünyamızın gerçeği. Eşitliğin,adaletin huzur için koşul olduğunu her kes söyler.
Ama diğer yandan herkesten farklı bir adım olsun önde olması için canını yer.
Neden ayni hizada olmak insanoğlunu rahatsız eder.
Veya adaletin savunuculuğunu yapan bir insan niye her zaman kendisinin daha haklı olması  gerektiğini dolaylı da olsa çevresine kabul ettirmek ister.
Sosyal adaleti aklı ve kalbi ile savunduğu halde neden kendi haklarının önceliği için ideallerini gölgeler.
Ben denilen ve ilkellikle hakir görülen bu yapı var ya ,insan ne kadar sosyalleşirse sosyalleşsin mezara kadar taşınır sahibi ile birlikte.