Üniversite öğrenimimi Ankara'da yapma kararımı ve nedenini önceki Anı yazımda
siz değerli okurlarımla paylaşmıştım..
Bir grup arkadaşlarımızla Ankara'ya seyhat biçimimizi birlikte kararlaştırmıştık.
Ucuzluğu nedeniyle önce Adana'ya uçacaktık.Geceyi Adana'da fiyatı uygun bir otelde geçirdikten sonra Kara Trenle Ankara'ya varacaktık.
Ankarada geçici olarak bir otelde kaldıktan sonra seçeceğimiz bir Fakülteye kaydımızı yapma girişimlerimizi başlatacaktık...

BİR KUMAR TUZAĞI
Adana uçak alanından çıkış yaptıktan sonra o zamanlar (1958 lerde) en ucuz ulaşım aracı atlı arabalardı.Arkadaşlarmla bölük böluk valizlerimizle birlikte bizim için fiyatça en uygunu olan Konak Otele yerleştik.
Odalarımız seçildi.
Tam benim için ayrılan odanın kapısına yaklaştım ki kapının onünde 3-5 adam
hoş geldin diyerek bir tanesi arkadaşlarına beni işaret ederek,bakın bu da bizlerden biri dedi.
Ben hiç bir kötü niyet düşünmeden kafamda iyimser bir yorum yaptım. Uzun yolculuktan dolayı çok fazla da yorgundum...
Hatta uykusuzdum.Ve uykusuzluktan gözlerim süzülüyordu.
Ve onlara cevaben evet dedim.Ben bir Kıbrıs Türküyüm.Öğrenciyim ve yüksek tahsil amacıyla Türkiye'deyim dedim.
Adam valizini odama yerleştirdikten sonra bizim odaya gelin ve sohbet edelim dedi.
O zamanlar Kıbrısta milliyetçilik duyguları had safhasında idi.Ve ben bu daveti bu düşümcemden dolayı nemnuniyetle kabul ettim.Sonra da valizimi odama yerleştirdikten sonra o insanların kaldıkları odanın kapısinı çalarak içeriye girdim...
Gösterdikleri bir sandalyeye oturmuş ve şurdan burdan sohbete başlamıstık...
Çok geçmedi,içlerinden bir tanesi,artık
başlıyalım diyerek cebinden bir kutu ve bir paket sigara çıkardı.Merak ve biraz da korku ile ne yapacağını bekledim.
Baktım ki sigara paketinden bir sigara çıkarıp sigaranın içindeki tütünü iyice azalttıktan sonra,kutuyu açarak kutudan bir takım maddeler alarak sigaraya ilave etti.Puro kalınlığında bir şey oldu.Sonra kibritle yaktığı nesneden çıkan zehirli dumanıyi .Adam kendinden geçmişti.Ve adeta o odada bir halka olmuştuk.Bense tetikte bekleyişteydim.Nihayet sıra bana geldiğinde onlara:Hayır dedim ben bunu hiç kullanmadım.Şaşırıp kaldlar bu tepkimden dolayı ve içlerinden en olgun görüneni bana kullanmamam için bir sürü nasihat ettikten sonra ,odalarından ayrıldım.
Gerçekten böyle bir alışkanlığa yaşamım boyunca karşi çıktım.Hatta denemeyi bile hiç merak etmedim.
BABAM ANLATMIŞTI BANA
(Bir Kumar Dersi)
Bir gün rahmetli babamla nadiren yan yana oturduğumuz bir andı.
Babam çok az istirahat ederdi.Ben onu hep çalışırken,hep hareketli haliyle anımsarım.
Teşbihte hata olmaz dedikleri doğruysa
Babam bal yapan arıya benzerdi...
Kahve,kulup yerlerinde işi yoktu.İlle de
bir işle meşgul olmak isterdi.
Öğünmek gibi olmasın ama ismini taşıyan oğlum da yaşı benzemesin yaşam tarzı tıpkı babam gibidir.
Babamın hiç unutamadığı bir anısı vardı kumarla ilgili:
Kumar bunalımı ile intihara teşebbüs eden berber bir arkadaşana atfendi bana nakkettiği anısı:
Adam mutlu bir yuva kurmuş,çocukları da olmuştu.Kıt kanaat ailesini berberliklelekle geçindiriyordu.Bir gün istejeden bir kumar peşine düştü.Daha mürevveh bir hayat sürdürmek için.Şeytan da onu kumarda hep kazandıriyordu önceleri..Ama bir gün işler ters döndü ve nerdeyse bir kumar ertesinde fenalık geçirdi.Pişmanlik duymuştu ,ama artık nerdeyseviş işten geçmişti.Çok çaresizdi.Ailesi gözünden bir sinema şeriti gibi geçti ama o kendinden geçmiş,intihara teşebbüs etmişti.Bileğini kesmek amacıyla ustura çekmecesini hızla çektikten sonra çekmece yere düştü ve ne oldu dersiniz.
Çeknecenin yere düşmesi intihar teşebbüsünü sonlandırdi.Çekmece düştükten sonra yarım şilin değerinde madeni minik paralar yerlere doldu,O devirde bir yüz tıraşı yarım şilindi ve fare onların çoğunu bir delikte biriktirmişti.
Bu mucizevi kurtuluş olayını yillarca animsadim ve bu olay kunardan sakınmamı sağladı.

ANKARA'YA AYAK BASTIM
Adana'dan hareket eden kara tren Ankara Tren istasyonuna vardığında yeni bir maceranın beni beklemekte olduğunu hissediyordum.Artık yaşamımın yeni evresini hayal ederek Kıbrıs'taki acılı günlerin mutsuzluğunu bir nebze de olsa
unutabileceğimi düşünerek avunabilirdim
Gerçekten korku dolu karanlık günler geride kalmıştı ancak Kıbrıs'ta yaşanan
terör belası bitmemişti.Her an Kıbrıs Türk insanlarını bedbaht edecek haberler alabilirdik.
Evet.Çok üzücüydü,korkunçtu bir yaz tatili döneminde Kıbrıs'ta yaşadıklarım... Ama çatışmalar bitmemisti.Korkunç bir gerilim yaşanıyordu Türk ve Rum toplumlarının arasında.
Hadiseler esnasinda ölümcül derecede
Bedeni yanmış, benim büyüğüm bir ağabeyimi bırakmıştım geride.Ve yardıma muhtaç bir aile...
Haliyle ben de parasal sıkıntı çekecektim yüksek öğrenimim esnasında.
Çünkü tek desteğim olan babam EOKA canavarınaın acimasız saldırısının kurbanı olmustu 1Temmuz 1958 tarihinde.Şehit olmustu,hem de genç denilebilecek yaşta idi arkadan vuruldugu zaman.42 yaşında.Ailemin ve benim çok ihtiyacım vardı ona...
Bu nedenle Yüksek ögrenimim esnasında
çekebileceğim sıkıntiları düşünerek sevincim yarıda kaliyordu.
Ama bir ders aldığıma inanmiştım geleceğim adına.Şöyle ki yaşamın büyük
bir yarış olduğunu aklimdan çikamıyacak ve başaracaktim yüksek öğrenimimi tamamlamak için.Belki mahrumiyetler çekecektim tahsilim esnasında.Belki aç da kalabilirdim zaman zaman...Ama dürüstlüğüme halel gelmeden ne iş bulursam yapacaktım.Hem çalışıp hem de öğrenimimi sürdürecektim.Ancak sefalete düşmüş aileme de böyle destek olabilirdim.