BABAM O gün farklı bir gündü, Güneş bile sanki isteksizdi doğmak için... Gökteki sis bile dağılmamak için direniyordu.
Fakat nafile.... O hain gün doğacak ve yaşam devam edecekti yeniden... Ve öyle oldu aynen. Güneş mutat görevini yapmış,ortalık ağarmıştı, Kuşlar çığlık çığlığa ötüşüyorlardı. Sanki bir faciayı sezinlemişlerdi önceden .. Hiç değilse sıradan bir gün olmayacağını  sezinlemiş de olabilirlerdi...
Belki de yaşanacak bir hüznü hissetmişlerdi önsezileriyle. Sanmaktayım ki o gün  her zaman erkenci babam yatağını terketmek için aceleci değildi, Ama evine yiyecek götürme görevini anımsayınca Kalktı yatağından kararlılıklaçok çabuk giydi giysilerini,Ve ata biner gibi attı kendini bisikletine... Gidiş o gidiş...
Çağrılmış gibi telaş içinde  hızlı sürüyordu bisikletini, pedalleri bu kadar çabuk çevirmezdi eskiden Bu kez sanki bilinmiyen bir güç itiyordu onu ileriyeVe hızlanmıştı olabildiğince...
Geliyorum,yaklaştım dercesine... Ben babamı bilirim, O hiç bir zaman yaşamadı kendi isteğince. O,hep evlatları uğruna  amadeydi kendini feda etmeye...
Önemli bir lüksü de yoktu sürekli yan dudağından sarkan sigarasından başka... İnsan sevgisiydi onu yaşatan mucize duygu Ve sıralamada en baştaydı evlat sevgisi onun...
Şimdi dönüşü olmayan bir yolda gidiyor sanki meçhule , İnsan sevgisinden uzak bir tuzakçının hain pususunda can vermek için... O gidemiyecekti alışverişine.. Ulaştıramıyacaktı yiyecek çantasını evine... Hatta ailesiyle görüşmeyecekti bir kez daha Çünkü kendini bekleyen hain pusuya ramak kalmıştı. Tetikçi namerttir...hep korkaktır tetikçiler.
Satılmışlardır gerçeklestirmek için cinayetlerini... Arkasından vurmayı çok sever kurbanını tetikci Ve öyle de yaptı tam beş kurşunu isabet ettirdi sırtına zavallı babamın. Yerde kanlar içinde bisikleti yere devrilmiş yanı başında... Tetikçi toz kesmiş bakalım hangi bucakta. İnsanlar dolmuş çevresine babamın  hayretle veya elemle izlemişlerler bu canice manzarayı... Ta ki İngiliz Barış Gücünün bir cipi ulaştı yanına ağır yaralı babamın....
Ve sonrasını öğrendim ki çok yaşamamıştı biçare.. Koyu yeşil gözlerini son kez dünyaya açmış Belki de sevdiklerini aramış da olabilirdi yanında... Ama nafile sevdikleri bihaber henüz olaydan. Sonra da yummuş gözlerini
Teslim ederek tertemiz ruhunu Tanrıya...... Not:Bu olayın oluş tarihi 1 TEMMUZ 1958. Ertesi gün Rum gazeteleri resimsiz çok sade haberlerle geçiştirmişler olayı.Sadece Rum bölgesinde yayınlanan Cyprus Mail gazetesinde resimli haberi yayınlanmıstı. Sonrası beklenen oldu.Babamın dükkanın bulunduğu Köseoğlu mahallesi kamyonlarla boşaltılarak  O mahalle insanlarının tümü Türk Bölgelerine taşındı.