Uygarlık Kurbanları
Uygarlık bir harika, Vazgeçilmeyen özlem... İnsanlığın nerdeyse yegane hedefi.... hatta uygarlık uğruna feragat edilen ahlaki ve estetik  değerlerin toplumdaki tahribatından insanoğlunun hayli şikayetçi Olmasına rağmen.
Ve gelelecekte de Olmakta devam edebileceğinden  emin iken. Ne yazık ki hiç kuşku duymuyorum. Bir çok şeyler bozuluyor gibi...
J.J ROUSSEAU haksız mı??? Örneğin şimdi yaşasaydı  değerli düşünür  mehtaplı gecede ayı seyrederken Ay tanrıçesi SELİNA'yı hayal edemiyecekti ne yazık ki.
Çünkü dünya uygarlığı bu güzelim efsaneyi deuygarlığa kurban etmiştir zamanımızda. Dünya da eski dünya değildir artık Ay da... VE İNSAN DA... YAZIK!!!

Umut Ve Yaşam
Sanırım insanoğlu var olalı beri, umutsuzluk içinde olmayı mutlululuğun bir  davranış hali olarak asla tercih etmemiştir. Zaten olası değildir. Bu,gerek mantıkengerekse denemelerle kolayca kanıtlanabilir.
Hatta umut yaşamla nerdeyse eşdeğer gibidir denebilir. Bu konuda özellikle yetişkin dönemimde biraz aklımı yorduğumu sanmaktayım. Hele özellikle  ufak tefek oyunlar esnasında.
Vardığım bazı sonuçlarda  oynamadan umut edecek kadar hayalperest olamıyacağımı kolayca tahmin edebilirdim...
Bu nedenle kolayca iddia edebilirim ki  altı tamamen boş umutlarlamutlululuğu yakalayabilmek olası değildir.

Hilkat
Ruhtur,hilkattır mucidi doğada ne varsa Yaşam bulur birlikte onla. Her marifetin Odur esrarı Aklın alamıyacağı ince duygu ve düşünceleleri dile getirir bu büyük oyun.
İyilik ve  doğruluklarla birlikte görüp yaşanan her şey onundur. En uygun esvaplarla yaratılır dünyaya.
Her bir tür bir kılıfa sahiptir. Hatta önceleri esvaplarıyla birlikte  sevilir. Sonsuzu taşıyan her çeşit esvaprengi şekli,nasıl olursa olsun Yapısı ne isterse olsun  Fanidir...
Sonsuzu taşıyıp korumaktır misyonu. Ama o fanidir.Ama kullanıldıkça eskir. Sonu gelir. Ama o yaşadıkça En son dönüşür doğal aslı TOPRAĞA. Mükemmelik timsali ruh  yaşamaya devam eder Sokularak kendine münasip kılıflara.
Dilerseniz hilkat Dillerseniz Allah deyiniz buna.