Yetişkin ve Eğitim Merkezi bu yıl 74 çıkar ve 75 de yetişkin eleman mezun etmiş. Bu durum ne kadar sevindirici olsa da, bu mezunlarımızın kendilerine yeni bir gelecek hazırlayıp hazırlayamayacağına şüpheyle bakmak gerek. Gerçekte bunun cevabı, mezuniyet töreninde konuşan Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faiz Sucuoğlu’nun söyledikleri cümlelerde saklı.
Ülke genelinde kalifiye eleman açığı ne kadardır. Veya özel sektör bu duruma nasıl bakmaktadır?
İnsanın kafasından bunlar geçiyor. Ülkede mezun olan gençlerin çalışma alanlarında özel sektörün bu elemanlara nasıl öncelik verdiğine de bakmak lazım.
“Ara eleman açığı” dediğmiz ifade de bu mezunlarla ilgilidir. Bu mezunların mezun oldukları kurum üniversite değil, genel anlamda piyasaya ara ve donanımlı eleman yetiştiren eğitim merkezidir.
Özel sektörü mezunlarla birlikte mütalaa etmek ve önceliğin bu yeni gençlere verilmesini sağlamak gerekir diye düşünüyorum.
Bir de şu yönü var işin...
Diploma ile deneyimsizlik ne dereceye kadar etki yapacak bu gençlerin özel sektörde veya devletteki istihdamlarında.
Bu ince ayrıntı bir yana, bu iki bakanımızın yapmış oldukları açıklamalar, herhalde ifade ettiğim görüşlerle örtüşüyor.
Bakınız Nazım Çavuşoğlu bu konuda neler söylemiş...
“Bu ülkede 50 binin üzerine çalışma izinli yabancı işgücü varsa ve statistiklere göre 10 bin ile 15 bin arasında işsiz varsa, burada bir sorun var demektir.”
Yıllardan beri üzerinde durulan KKTC’li mezun kalfa veya çırakların istihdamının gerekliliği meselesi, burada da karşımıza çıkıyor.
Çavuşoğlu’nun ifade ettiği gibi ülkede 50 binin üzerinde çalışma izinli yabancı işgücünün azaltılarak ve yeni mezunların zaman içinde onların yerini alma çalışma ve çabalarını sürdürerek ancak öyle başarıya ulaşabiliriz. Bir diğer deyişle yabancı işgücü gençlerimizin ekmeğini çalıyor ve bunun yanında yarınlarının kapılarını da kapatıyor.
Bence bu husus bir devlet politikası olmalıdır. Bir program çerçevesinde yeni mezun olan çırak ve yetişkinlerin öncelik kriterleri içinde özel sektöre girmelerinde bir yaptırım uygulanmalıdır.
Bu durumu geçmişte OTEM’den mezun olan turizmci elemanlara otellerin öncelik verip vermemesi uzun uzun tartışılmış ve bayağı da mücadele verilmiş ve kısmen başaşrılı olunmuştu..
Bu yeni mezunların durumları da OTEM mezunlarından farklı değildir. Hiç düşündünüz mü otellerde neden şeflerin Türkiye’den getiridiğini?
Hele bir düşünün.
Özel sektör işletmecileri öncelikle kendi iş merkezlerinin sağlıklı çalışmasını sağlamak isterler. Ki bu da, deneyim ve dolgun tecrübeyi gerektiren bir durumdur. Bu olayın ikisi ortası olur mu, olmaz mı? İşte bunu düşünmemiz lazım. Bazı sektörler deneyimsiz elemanı tercih etmez. Ama bunun başka çaresi yok. Yeni gençleri piyasaya nasıl sokacağız, onu düşünmek ve ona odaklanmak gerek.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sucuoğlu’nun sözleri de umut verici. Bakınız bakan Sucuoğlu ne demiş bu konuda...
“16—20 arasında gençlerin istihdam edilmesine yönelik çalışma yürütüyoruz. Yakında bakanlıkta oluşturulacak havuzda bu gençlerin iletişim bilgileri yer alacak. Bu kişiler, işverenlerle buluşturulacak.”
Evet!..
Yukarıda temas ettiğim gibi, temel düşüncesini koyuyor ortaya Faiz Sucuoğlu. O bağlamda bu alandaki mezunlarımızın aç kalmayacaklarının da sinyali verilmiş oluyor.
Hani derler ya...
“Aç ayı oynamaz” diye. Adamın cebine para girmezse, evine ekmek götüremezse, hayata karşı olan hayalleri yıkılmaz mı?
O nedenle olaya pozitif baksak da, Faiz Sucuoğlu’nun bu projesi ne kadar zamanda hayat bulacak, onu düşünüyorum.
Herşeye rağmen olaya olumlu bakmak lazım. Elbette birileri yeni uygulama ile mutlu olacak, birileri de mutsuz olacak.
Lakin öncelik yabancı uyguklulardan ziyade, mutlaka ama mutlaka yeni gençlerimizin olması gerekir, diyorum.
