Bugün Ulu Önder Atatürk’ün ölümünün 83’ncü yıldönümü...  Her yıl olduğu gibi O’nu bütün benliğimizle ve bütün belleğimizle muhafaza ederek birkaç satır yazmak istedim, O’nun hatırasına atfen....

            Atatürk’ü bu anlamlı günde anarken, hakkında yazılan kitaplar ve anekdotlar geçti aklımdan.

            Malum ünlü bir kahramanın veya ünlü bir devlet adamının geçmişte yaşadığı olayların küçük hikayeler şeklinde verilmesidir anekdotlar.

            Şöyle arşivleri karıştırdığımda hayli ilginç anekdotlar çıkıyor karşıma.

            Mesela henüz Samsun’a çıkmadan önce 4 Şubat 1919 tarihinde bir gazeteciye verdiği mülakatta şu ifadeleri kullanmıştır:

            “İyi bir teşkilatçı, Anadolu’ya geçer ve milletine silahlı direniş için önder olursa, vatan da , millet de kurtulur.”

            O’nun bu anlamlı sözleri, Türk ulusuna yön veren veya olması gereken hedefleri çizer.  Nitekim 19 Mayıs 1919’da Bandırma vapuru ile Samsun’a çıkmış ve teşkilatçı kişiliği ile Türk milletinin bağrından çıkan bir gönüllü ordusu yaratmıştır.  İşte o gönüllü ordudur bugünkü Türkiye’ye Türkiye yapan.

            Bir başka anekdotu ise şöyledir:

            Şafak sökmek üzere... Dağların bulutlara değen tepeleri yeni yeni pembeleşmekteydi...

            Mustafa Kemal yanındakilere soruyor:

            “Size yorulmamanız için bir çare söyleyeceğim.  Dağ Başını Duman Almış Marşı’nı biliyor musunuz?”

            Yanındakilerden hiçbiri böyle bir marş duymamıştı.

            Mustafa Kemal gür bir sesle marşı söylemeye başlar:

            Dağ başını duman almış,

            Gümüş dere durmak akar,

Güneş ufuktan şimdi doğar,

            Yürüyelim arkadaşlar...

            Sesimizi yer, gök su dinesin,

            Sert adımlarla her yer inlesin!

            Ve daha dizeleri söyler Mustafa Kemal...

            Gerek bütün Türk gençliğinin, gerekse biz Kıbrıs Türklerinin bildiği ve o mücadele yıllarında yırtına yırtına okuduğu bir marştır bu marş.

            Esasında “Dağ Başını Duman Almış Gençlik Marşı”nın bestecisi, İsveçli Felix Körling’dir.  Galatasaray Lisesi beden eğitimi öğretmeni Selim Sırrı Tarcan, müzik eğitimi için gittiği Stockholm’da dinlediği bu şarkının bestesini çok sevmişti.  Yurda döndükten sonra bu beste için, İstanbul Erkek Öğretmen Okulu Türkçe öğretmeni Ali Ulvi Elöve’ye, bugünkü sözlerini yazdırarak marş olarak okumaya ve okutmaya başlar.  Kısa zamanda en sevilen marşlar arasına giren bu marş, 1938’de çıkan bir yasayla milli marşlar arasına girdi.

            Mareşal Fevzi Çakmak’ın anlatısı ile şöyle bir anokdot daha girmiştir anılar kitabına.  Bunun hikayesi de şöyedir:

            “26 Ağustos 1921...  Büyük taarruz başlamış...  Türk ordusu büyük bir hızla ilerliyor. İşgal edilmiş kentler arka arkaya kurtarılıyor...

            Ordunun gerisinde kalmak istemeyen Başkomutanlık Karargahı da, aynı hızla, orduyla birlikte hareket halinde.  Yol varsa otomobille, kağnıyla, arabayla yol yoksa, yürüyerek, at üstünde İzmir’e doğru koşulmaktadır...

            O günlerin birinde, Başkomutan Mustafa Kemal ve Genelkurmay Başkanı Fevzi Çakmak, bir arabada, üzüm çuvalları üstünde, hem dinlenmekte hem de yol almaktadır...

            Bir ara Mustafa Kemal, uzandığı üzüm çuvalının üstünde küçük bir delik görür.   Parmağını sokup beş-on tane üzümü çuvaldan çıkarır, avucuna alır.   Üzümleri tam ağzına atacakken, hemen yanındaki çuvalın üstünde dinlenemeye çalışan Fevzi Çakmak’la göz göze gelirler...

            Suçüstü yakalanmış gibi bir an duraklayan Mustafa Kemal, sonra bir kahkaha atarak;

            ‘Paşam, şu hayatın cilvesine bak!  Aslanlık edelim derken, farelere döndük.  Çuval deliğinden üzüm çalıyoruz.’

            Bu ve buna benzer binlerce anekdot vardır.  Mustafa Kemal Atatürk’ün onurlu duruşunu, mükemmel insan ilişkilerini, hazırcevaplığını, mücadele ruhumu ve çok sevdiği milletinin fertlerini anlatan.

            Allah’tan Ulu Önder Atatürk’e gani gani rahmetler dilerken, yolumuzun onun gösterdiği yol olduğunu ifade ediyorum.

            Kısacası, Atatürk’ü yaşamak ve O’nu yaşatmak çok önemlidir...