Ulusal Birlik Partisi’nin kurultayına dört gün kala, adaylardan Ersan Saner, seks kaset skanladı nedeniyle adaylıktan çekildiğini açıkladı ve dolayısı ile Başkanlık yarışına katılacak üç aday kaldı.
Fısıltı gazetesi böyle günlerde hiç durmaz. Devamlı insanların kulaklarına birşeyler fısıldar. Son fısıltı, Ersan Saner’in son bakanlar kurulu toplantısında bütün bakanlara verdiği bir mesaj olduğu yönündeydi. Neydi o fısıltı?
O fısıltı benim de kulağıma gelince şu yazıyı yazma ihtiyacı duydum nedense.
“Arkadaşlar, sizlerden bir ricam vardır. O da, bütün oylarınızı Hasan Taçoy’a yönlendirmenizdir.”
Bakanlar öylece bakmışlar, birşey söylememişler, sadece birisi ona cevabı vermiş:
“Biz ne yapacağımızı biliyoruz.”
Şayet o cevap böyle verilmişse, bunun yorumu şudur:
“Biz çocuk değiliz. Bizim de özgür irademiz ve kişiliğimiz var.”
Evet ben şahsen bunu böyle yorumluyor ve diyorum ki...
“Ersan Saner’in verdiği mesaj veya mesajlar, hiç de etik değildir.”
Reşat Akar’ın programını nefesimizi tutarak izlediğimde kendime bir soru sordum.
“Ersan Saner, giderayak neden bütün okları Faiz Sucuoğlu’na yöneltti?”
Evet Ersan Saner giderayak, maalesef UBP’lileri etkilemek adına, hatta intikam alırcasına o mesajı neden verdi?
Ben ve benim gibi nice insan, Faiz Sucuoğlu’nun açıklamalarını gayet mantıklı buldum diyebilirim. Faiz, kendisini de bu olayın içine çekmeye çalışanlara cevabı nasıl verdiğini ve olaya karışmak istemediğini gayet net bir şekilde anlattı.
Halbuki Ersan Saner, “Faiz Sucuoğlu’nun kendisini neden haberdar etmediğinin” sorgulamasını yapıyor. Dolayısı ile bir hazımsızlık yaşıyor Ersan Saner diye düşünüyorum.
Sanırım Ersan Saner aynı mesajı diğer bölgelerde de vermiştir.
Halk gonnara mı yer? Veya partililer uyuyorlar mı? Partililerin gözü kulağı yok mu? Kendi iradeleri yok mu?
Bu memleket küçüktür. Lefkoşa’da afedersiniz yellenseniz, kokusu Mağusa’da duyulur. O bakımdan kim ne söyledi, kim ne yorum yaptı, kim kimi destekliyor, kim kimi kesiyor, hep duyuluyor.
Dedim ya fısıltı gazetesi fısıldamaya devam ediyor diye...
O fısıltı gazetesi birşey daha fısıldadı. Bazı eski politikacılar da ellerini bu işin içine sokmuşlar, karıştırıp duruyorlar maalesef, söylendiğine göre. Bu da etik değildir.
Gerçek demokrasi, eşitlik kavramı ve eşitlik ilkelerinde hayat bulmalıdır. Şayet bir partide demokrasi çarkı dönmezse, halkın da güveni sarsılır. Fakat görülen odur ki, UBP tabanı ne yapacağını biliyor ve hiçbir etki altında kalmadan kendi özgür iradesini sandığa yansıtmak için çabalıyor. Bunlar da fısıltı gazetesinden okuyor ve UBP tabanının nabzını yokluyoruz.
Ersan Saner bu seçimde tavrını ortaya koyunca, geçmişte Kenan Evran zamanında yaşanan bir olay geldi aklıma.
Malum Evren Paşa ve arkadaşları Türkiye’nin gidişatını görünce askeri darbe düzenlemiş, zecri kararlar aldırmış, sonra da siyaseti normal rayına oturtarak çoğulcu bir katılımla genel seçimlerin hazırlanmasını sağlamıştı. Evren Paşa demokrasiyi işaret etti de, o süreçte Turgut Özal ANAP’ı kurup, seçime kendi partisi ile katılınca, Even Paşa bu kez asker kökenli, Kıbrıs’ta görev yapmış Tuğgeneral Turgut Sunalp’ı işaret etmiş ve sözleri ile “oylarınızı Turgut Sunalp’ın partisine veriniz” demiştir.
İşte o genel seçimde, Turgut Sunalp, Evren Paşa’nın verdiği işaret nedeniyle seçimi kaybetmişti. Yani diyeceğim şudur:
“Bir başbakan birisini açık açık işaret ederse, mutlaka o işaret ters teper, ve işaret ettiği kişi veya kişiler o şahsa oy vereceklerse de vermezler.”
Turgut Sunalp’ın başına gelen de budur.
Bence şu kaset skandalı, UBP için tam bir yüz karası olmuştur ve UBP’nin siyasi tarihine kara bir sayfa olarak geçmiştir.
Her ne ise... Oldu bir kere.
Artık UBP kurultayına dört gün kaldı. Ben diyorum ki, UBP tabanı bu tür işaretlere pek rağbet etmesin ve gönlündeki adaya oyunu versin. Kim olursa olsun, yine vurgu yapıyorum.
Ersan Saner’in işareti etik değildir.