Zaman yazılarından alıntılar paylaştığım değerli dostum Kenan Mortan’ın son yazısı her zaman olduğu gibi enfes! “YARATICILIĞIN TEŞVİĞİ AMA SONRASI?” başlıklı yazının konusu, özellikle eğitim sistemimiz ve destek bağlamında bizim için çok yabancı! En azından ben öyle görüyorum. O yazıyı paylaşıyorum.

“YARATICILIĞIN TEŞVİĞİ AMA SONRASI?
Paris Fuarı’nda “Lepine Yaratıcılık Yarışması”’ sonuçlarını izliyorum. Ödül, 121 yaşında. Louıs Lepine adlı bir siyasetçi, bu geleneği 1901’de başlattı. Bu sene 250 ürün başvurmuş.
Neler yok ki? 
Lise öğrencilerinin geliştirdiği fizyoterapi tedavisi izleme cihazı, genç bir tasarımcının konut için hasta koltuğu, körler için hareketi kolaylaştırma cihazı dikkatimi çekti. Hepsi devlet destekli…
Standlarda başlar yere gömülü mesaj taraması yaparken, öğrencilerin  “anlatalım mı?”’ demeleri yeni bir üründe “heyecan”ın önemini anlatıyor.
Alet/ makine ile katılan üç ülke var: Polonya, Çin ve Taiwan…
Dünyaya kenetlenmelerinden buna şaşırmıyorum. 
Son güne dek standlarında bir şeyi anlatabilmenin derdindeler.
Çin Başkanı Xi‘nin 4 ciltlik “Yönetme Sanatı” eseri sergileniyor, sizce “Yeni Çin Yüzyılı” mı muştulanıyor? 
Sergi alanında Vietnam /Pakistan / Hindistan /Nepal/ Fas / Tayland ve Endonezya‘nın giyim eşyası, deri ürünleri türünden ürünleri “Ben 3. Dünya ülkesi rolünden çıkmaya aday değilim, bunu bilin!” demeye gelmiyor mu? 
Birinci Dünya, katma değeri yüksek, tüketimi gözeten ve kolaylaştıran ürünler derdinde… 
Eşek sütünden / salyongoz salgısından krem/ sabun yapmak gibi işlevsel.  
Sergi, yaratıcılığın bir “ortam / eğitim / destek”ten oluşan bir eko-sistem gerektirdiğini söylüyor.
Ama…
ABD‘nin elektrikli ürünlerde (CV) Çin’e bu hafta koyduğu yüzde 100 gümrük vergisi,  dünyamızın ticaret yapmaktan çok, içine kapanma dönemine girdiğini anlatmıyor mu?
Uluslararası uyuşmazlıklar için oluşturulmuş BM, Dünya Ticaret Örgütü, Dünya Sağlık Örgütü “işlemez” konumda. BM-GK kararlarında veto etme oranı son 1 yıl % 40 arttı. 
Savaş tamtamları her yerde ve fazlasıyla çalıyor…
Bir arada ve barış içinde olmadan, kimseye ama kimseye nefes alma hakkı yok, bu biline...” (Kenan Mortan - 18.05.2024)

***

Yazıda, çarpıcı saptamalar var: “Yeni bir üründe ‘heyecan’ın önemi,” “Dünya’ya kenetlenme,” “Yeni Çin Yüzyılı,” “3. Dünya ülkesi rolünden çıkmaya aday olmama,” Birinci Dünya’nın, katma değeri yüksek, tüketimi gözeten ve kolaylaştıran ürünler derdinde olduğu” ve “yaratıcılığın bir ‘ortam / eğitim / destek’ten oluşan bir eko-sistem gerektirdiği!”
Her biri, bir kitaplık savlar/saptamalar! Tümüne bayıldım ama özellikle sonuncusuna daha da bayıldım: “Yaratıcılığın bir ‘ortam / eğitim / destek’ten oluşan bir eko-sistem gerektirdiği” savına/saptamasına!
Bu arada, aynen katıldığım, “savaş tamtamları her yerde ve fazlasıyla çalıyor” ve “bir arada ve barış içinde olmadan, kimseye ama kimseye nefes alma hakkı yok” saptaması yapıyor değerli dostum Kenan Mortan.
İnsan, ister istemez kendi küçük ülkesini düşünüyor. Bunlar bize ne kadar da uzak! Yaratıcılık için uygun ortam mı var, eğitim sistemimiz yaratıcılık mı aşılıyor yaratıcılığa? Ya destek?
Bu sorulara içtenlikle ve inanarak evet diyenler beri gelsin. Ne yazık ki savaş tamtamlarının her yerde ve fazlasıyla çalıyor olmasından, barış içinde ve bir arada olmadan, kimseye ama kimseye nefes alma hakkının olmamasından da kaynaklanmıyor bu durum!
Çok acı ama gerçeğimiz bu!